“Küresel ve Bölgesel İktisadi Düzende Türkiye’nin Yeri ve Geleceği” konu başlığıyla bir sunum gerçekleştiren Adnan Yıldırım, ‘Türkiye ekonomisinin kaynak ihtiyacı büyük” dedi.
Toplantının açılışında konuşan Ege Finans Derneği (EFD) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Cengiz, küresel ve ulusal bazda birçok gelişmenin ışığında ekonomiyi değerlendirmek ve geleceğe bir ışık tutmak istediklerini söyledi.
EFD’nin gelenekselleşmiş Finans Tadında Sohbetler etkinliğinde Adnan Yıldırım’ı ağırlayarak Türkiye ekonomisine küresel ve bölgesel pencereden bir bakış sunmak istediklerini vurgulayan Cengiz, “Ulusal ve küresel bazda enflasyon ve Rusya Ukrayna savaşına bağlı olarak gelişen enerji krizleri ile ekonomileri zorlayan birçok etmen bir araya gelmiş durumda. Bu noktada yolunu doğru çizmek için farklı görüşlere ve bakışlara ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Türkler ticarette çok başarılı. Bir çanta ile yurt dışına bir şeyler satmak için çıkıp yatırımcı olarak dönüyorlar. Türkiye olarak bunun dışında da bir çok avantajımız var tüm bunları iyi değerlendirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
“En temel problemimiz enflasyon”
2014-2015 Dönemi Ekonomi Bakan Yardımcılığı ve 2016-2019 Dönemi Türk Eximbank Genel Müdürlüğü görevinde bulunan Adnan Yıldırım ise “Küresel ve Bölgesel İktisadi Düzende Türkiye’nin Yeri ve Geleceği” sunumu ile genel bir bakış sundu.
Türkiye ekonomisinin artılarını sıralayan Adnan Yıldırım, “800 milyar dolar milli geliriyle, dünyanın her ülkesine ihracat yapabilme kapasitesiyle, NATO ülkesi olması ve BM genel kurulunda etkili yapısıyla Türkiye son derece önemli bir ülke. Ayrıca coğrafi avantajlarımızı ve tarım ülkesi özelliğimizi de unutmamak gerekiyor. İklim krizinin olduğu bir dönemde tarım eskisinden çok daha önemli hale geldi” dedi.
Türkiye’nin eksi yönlerini de anlatan Adnan Yıldırım, en temel problemin yüksek enflasyon olduğunu belirterek, “600 üzeri yüksek CDS ve güven endekslerinde düşük seviyeler de olumsuz bir manzara oluşturuyor. Finansmana erişim de sınırlı ve orta uzun vadeli kaynak yetersizliğimiz bulunuyor” dedi. Döviz rezervi sorunumuz olduğuna da dikkat çeken Yıldırım, “Hukuk ve liyakat tartışmaları, plansızlık, programsızlık, piyasa beklentileri ile uyumsuzluk, kurumlarda bağımsızlık sorunları, işsizlik, jeopolitik sorunlar da diğer olumsuz yönlerimizi oluşturuyor” diye konuştu.
“Türkiye algısını değiştirmemiz gerekiyor”
Bardağın dolu tarafının farkında olmak ve boş tarafını ise doldurmak gerektiğini vurgulayan Yıldırım, “Serbest piyasa içinde piyasa dostu uygulamalarla yeni, gerçekçi, inandırıcı ve toplumun tamamının sahipleneceği bir yol haritası çıkarılması gerekiyor” dedi.
İçerde ve dışarıda bozulan Türkiye algısını iyileştirmek gerektiğini vurgulayan Yıldırım, “AB Gümrük Birliğini güncellemek, yeni bölgesel ve küresel işbirliği anlaşmalarına taraf olmak, serbest ticaret anlaşmalarımızın sayısını arttırmak gerekiyor. Yeni yatırımlar ve projeler için orta uzun vadeli uygun maliyetle kaynak ihtiyacımız tüm bu hamleler için elzem vaziyette gibi görünüyor” diye konuştu.
YORUMLAR