Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bu hafta Çin’i ziyaret etti. Ziyaret, iki ülke ilişkileri açısından büyük önem taşıyordu. Fidan, açıklamalarında ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine özellikle vurgu yaptı, Türkiye'yi Kafkaslar, Hazar Denizi ve Orta Asya üzerinden Çin'e bağlayan bir ticaret yolu olan Trans-Hazar Doğu-Batı Orta Koridor Girişimi'ni Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi ile uyumlu hale getirmenin öneminin altını çizdi.
Ancak belli ki Çin’le olan potansiyel yakınlaşma, AKP cephesinde kimilerini kızdırdı.
Bugün Albayrak grubuna ait Yeni Şafak gazetesinde, “Çin’in Sessiz İstilası” başlıklı, Orhan Orhun Ünal imzalı uzun bir haber yayımlandı.
Haberde Çin’e çok sayıda suçlama yöneltildi, ülke, mutlaka uzak durulması gereken işgalci bir güç gibi resmedildi. Ancak haber boyunca Hakan Fidan’ın adı anılmadı, ziyaretine atıfta bulunulmadı.
Yeni Şafak’ın haberinden dikkat çeken bölümler şöyle:
“Yaklaşık 30 yıl önce fason üretim ve ucuz iş gücüyle anılan Çin artık birçok alanda ekonomik bir güç. Bunu başarmak için ise özellikle 2000’li yıllardan itibaren deyim yerindeyse hissettirmeden sürdürdüğü bir istila politikası uyguluyor.”
“Komünist rejimle, kapitalist ekonomi politikaları uygulayan ülke, kapalı bir kutu. Çinli büyük firmaların neredeyse tümü ya devletin ya da devletin güdümündeki politikalarla ilerliyor. Küresel ekonomide kural tanımadan ilerleyen söz konusu şirketler devletlerinden ucuz kredi alarak yatırım veya ihracat yaptıkları ülkelerde avantaj sağlıyor.
“Zaman içinde sessiz ve derinden ilerleyen bu işletmeler bir süre gittikleri ülkedeki sektörleri ele geçiriyor. Bazı pazarlarda ise ‘Para yakma’ stratejisini yani kâr elde edene kadar zarara katlanma durumunu pervasızca uyguluyor. Bunun için yoğun devlet destekleri alınıyor.
“Kamudan bu şirketlere ne kadar para aktarıldığı ise bilinmiyor çünkü komünist rejimde veri ve bilgiler genelde saklanıyor.”
“Uluslararası ilişkilerde ‘Salam dilimleme taktiği’ olarak bilinen fark ettirmeden ve yavaşça istediğini elde etme politikası sürdürüyor. Asya devinin bu istila politikası en açık şekilde Afrika kıtasında görülüyor.”
“Pekin Yönetimi’nin ihracatçıya verdiği yoğun destek, sübvansiyon, uzun vadeli kredi ve hatta ucuz lojistik maliyetleri birçok ülkedeki yerli üretimi tehdit ederken, ticaret dengesini de bozuyor. ABD ve Avrupa Birliği kendi şirketlerini Çin baskısına karşı korumak için yoğun mücadele ediyor.”
“[Kuşak ve Yol Girişimi] katılımcı ülkeler için önemli ekonomik ve ticari fırsatlar oluşturma potansiyeline sahip. Ancak, altyapı projeleri sayesinde Çin ürünlerinin Asya, Akdeniz ve Avrupa'ya kolayca yayılmasından endişe ediliyor. Tüm bu projeler sayesinde Çin malları kolayca diğer pazarlara ulaşacak.”
YORUMLAR