Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı DEM Partili Abdullah Zeydan’ın kazanmasının ardından il seçim kurulunun seçilme hakkını iptal edip mazbatayı AKP’li adaya verme kararı büyük protestolarla karşılaştı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) dün il seçim kurulunun kararını kaldırdı, AKP adayına verilen mazbatanın DEM Partili Abdullah Zeydan’a verilmesine hükmetti.

YSK’nin kararın gerekçesini bugün yazacağı açıklandı.

Van’da ortaya çıkan bu duruma ilişkin iktidar cephesinden gelen açıklamalar AKP içindeki klikleri bir kez daha ortaya serdi.

'Cinnet halini sonlandıran' YSK'yi kutladı, sonra sildi

YSK’nin mazbatanın Abdullah Zeydan’a verileceği kararının ardından AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak YSK’yi kutladı.

Yazıcı “Van ilimizdeki belediye başkanı seçimi ile ilgili 1 Nisan günü zuhur eden cinnet hali durumu, YSK verdiği isabetli kararla sonlandırdı. Yüksek Kurulu ve sayın üyeleri içtenlikle kutluyorum” diye yazdı.

Ancak Yazıcı daha sonra sözkonusu paylaşımını sildi.

Yazıcı'ya paylaşımını sildiren neydi?

Hayati Yazıcı’ya paylaşımını sildiren gelişmenin ne olduğu merak konusu oldu.

DEM Parti YSK’nin kararının kesin olduğunu açıkladı. Ancak kimi yorumlara göre YSK'nin mazbatayı Zeydan'a verme kararıyla ilgili süreç henüz bitmedi. Habertürk TV Ankara temsilcisi Fevzi Çakır, YSK’nin kararının gerekçesinde Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının iadesi kararına itiraz sürecinin devam etmesi nedeniyle halen seçilme yeterliliğinin bulunduğu belirtildi. Bu iddiaya göre, DEM Parti itiraz eder ve olumsuz sonuç alırsa halen mazbatanın AKP’nin adayına verilmesi için açık bir kapı halen var.

Hayati Yazıcı’ya paylaşımını sildiren bir başka ihtimalse Beştepe’den uyarı alması durumuydu.

Uçum'dan 'devletli' mesaj

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı Mehmet Uçum’dan gelen açıklamaysa her iki ihtimalin de etkisine işaret ediyor. Zira Uçum iktidar içindeki neoliberallerden söz etti, Van olayındaki tutumlarını kaydettiklerini söyledi. Uçum aynı zamanda “yasaklı hakların iadesinin söz konusu olamayacağını ama bunun nasıl olduğunun da değerlendirileceği de not edilmelidir” diyerek Zeydan’ın başkanlığına engel olmak için sürecin sürdürüleceği sinyalini verdi.

Uçum sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:

"Herkes kendi cephesinden Van sürecini değerlendiriyor, anlaşılabilir. Ancak batıcı ve neo-liberal iç kesimlerin hevesleri kursaklarında kalacak. Türkiye toplumu yerel seçimlerde iktidara bir istikamet çizdi, bunu Devlet çok iyi okudu.
Bu seçim sonuçlarını Türkiye’yi batının egemen güçlerine teslim edilme koşullarını oluşturduğu şeklinde okuyanlara Milli Devlet iradesi haddini bildirir.

Van süreci tamamen hukuki bir süreç olarak yaşandı. Ama bu hukuki süreci daha tamamlanmadan “ayaklanma” çağrılarıyla istismar eden terör örgütünü ve legal görünümlü uzantılarını meşrulaştırmaya çalışanların Devlet de Toplum da farkında.
Muhalefetin tüm aktörlerinin ve daha çarpıcısı iktidar içinde yer aldığı kabul edilen ve neo liberal zehirle zihin dünyalarını batıcılığa teslim etmişlerin Van olayında aldıkları tutumların kaydedildiğini de herkes fark eder.

Nihayetinde Van konusunda YSK kişinin itirazını kabul etmiş ve hukuki süreç, kişinin lehine sonuçlanmıştır. Ama buna rağmen bu süreç üzerinden halen daha ayaklanma stratejilerinin peşinden koşanların gerçek niyetlerinin demokrasi ve seçmen iradesiyle ilgili olmadığı, Türkiye’nin bütünlüğüne yönelik saldırı planlarının bir parçası olduğu ayan beyan ortaya çıkmıştır. Bu aldatmaya kananların, bu oyunu görmeyenlerin ve kendilerini demokrasi havarisi sayanların hali ise ibretliktir.

İşin hukukuna gelince Terör Örgütü propagandası suçundan Yargıtayca onanan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası nedeniyle yasaklı hakların iadesinin söz konusu olamayacağını ama bunun nasıl olduğunun da değerlendirileceği de not edilmelidir.
Son söz: İyi niyetli ve hakiki demokrat olan hiç kimse Türkiye’nin 2024 yerel seçimlerinin dünyaya demokrasi dersi verdiğini asla inkar edemez. Van seçiminde YSK kararı bu dersin etkili örneklerinden biridir."

Bir diğer önemli boyut: Kuzey Irak hazırlığı

Van'da yaşananların AKP içindeki kırılmayı böyle kamuoyu önünde görünür hale getiren bir diğer meseleyse, alttan alta bir süredir devletin en önemsediği başlıklardan biri olan Kuzey Irak'taki durum. Bu kış aylarında TSK'ya karşı yapılan iki büyük saldırı, aslına bakılırsa, bir süredir Kuzey Irak'taki güç dengesinde yaşanan değişimin üzerine geldi  Ankara, Irak hükümetini ortak operasyona ikna etmeye çalışıyor. Türkiye'de Kürt meselesinde güçsüzlük veya kontrolsüzlük olarak yorumlanabilecek her türlü durum, bu ay Erdoğan Irak'ı ziyaret etmeden önce iktidar cephesinde en korkulan olasılıklardan biri.