CHP İzmir milletvekili Zeynep Altıok verdiği önergeyle birlikte yaptığı açıklamada “AKP iktidarının, üniversiteler büyük olduğu için yönetilebilirliğini kaybetti ve eğitim kalitesi düştü söylemi inandırıcı değil. İstanbul Üniversitesi mevcut öğrenci sayısına rağmen dünyada ilk 500’e giren Türkiye’nin tek üniversitesidir. Ayrıca bölünen üniversitelere bakıldığında öğrenci sayısı bakımından onlardan daha büyük üniversitelerin olduğunu görüyoruz. Demek ki temel gerekçe büyüklükten kaynaklı yönetimsel boşluk ve düşen eğitim kalitesini arttırmak değil. Zaten AKP’nin 16 yıllık eğitim politikaları üniversitelerin niteliğini arttırmak gibi bir niyetinin olmadığını bize defalarca gösterdi” dedi.
Üniversitelerin kalitesinin artmasının ve yönetim zafiyetlerinin önlenmesinin yolunun üniversitelerin bölünmesiyle değil, demokratik, özerk ve laik bir eğitim anlayışıyla mümkün olacağını ifade eden Zeynep Altıok "12 Eylül faşizminin getirdiği YÖK eliyle, barış imzacısı akademisyenleri KHK’yla işinden atan, Boğaziçi üniversitesinde olduğu gibi siyasi görüşlerinden dolayı öğrencileri tutuklayan bir iktidar, üniversitelerin niteliğini arttırmaktan bahsedemez. Çünkü, her türlü aykırı düşüncenin özgürce ifade edildiği, tartışıldığı demokratik koşulların yaratılmasıyla kaliteli bir üniversiteye/akademiye sahip olunur. Üniversitelerdeki yönetim zafiyetinin temelinde zaten Cumhurbaşkanının liyakat esasına dayanmadan atadığı yandaş rektörler ve onların oluşturduğu yönetim kadrosunun basiretsizliği yatıyor. Yeni üniversite açmalarının nedeni de daha çok yandaş rektör, daha çok yandaş akademisyen, daha çok kadro, daha çok ihale daha çok rant elde etmek. Dolayısı ile sorunu yaratanlar ve sorunun bir parçası olanlar sorunları çözemez. Bu nedenle açılan yeni üniversitelerde de ne eğitim kalitesi ne de yönetim zafiyeti sorunu değişmeyecek.” diyerek Başbakan Binali Yıldırım’a şu soruları yöneltti;
- Bölünen 13 üniversiteyi hangi kurum, hangi kriterlere göre belirlemiştir? Bu üniversitelerin bölünmesiyle ilgili YÖK’ün resmi bir talebi var mıdır?
- Söz konusu kanun yasalaşmadan önce bölünmesi düşünülen üniversitelerin rektör, senato ve üniversite yönetim kurullarından bu değişiklik ile ilgili görüş alınmış mıdır?
- Üniversitelerden bölünme yönünde bir talep/istek gelmemiş ise iktidar hangi yönetimsel, bilimsel ve akademik gerekçeyle üniversiteleri bölmek istemektedir.
- Bölünüp şehir dışına taşınacak fakültelerin şehir merkezinde kalan bina ve arazilerinin satılacağı doğru mudur? Bu arazi ve binalarla ilgili nasıl bir tasarrufta bulunacaksınız?
- Aynı kampüs içinde öğrenci ve öğretim görevlilerinin disiplinler arası ortak çalışma/ders alıp verdiği fakülteleri var. Üniversiteler bölünüp taşındığında bunların devamlılığı nasıl sağlanacaktır?
- Bölünüp farklı bir kampüse taşınacak üniversitelerin; fiziksel alt yapı, akademik kadro, personel ve öğrencilerin ulaşım, barınma, güvenlik sorunları çözülmüş müdür?
YORUMLAR