"2019'u Biz Kazanırsak Cumhuriyet Kazanacak"

CHP TBMM Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, “16 Temmuz günü Recep Tayyip Erdoğan’ın tek adamlık hayali bütünlemeye kalmıştır, hevesi kursağında kalmıştır. O yüzden önümüzdeki seçimi o kazanırsa diktatörlük, o kazanırsa saray rejimi, tek adamlık ama biz kazanırsak hayır bileşenleri ile birlikte demokrasi ve cumhuriyet değerleri kazanacak, yeniden parlamenter sistem ve yeniden özgürlükler kazanacaktır” dedi.

 

Güzelbahçe Belediyesi ve Cumhuriyet Kadınları Derneği Güzelbahçe Şubesi’nin ortaklaşa düzenlediği etkinlikte CHP TBMM Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel “Cumhuriyet Güneşi Kararmasın” konulu konferans verdi.

Cumhuriyet Haftası Etkinlikleri kapsamında, Güzelbahçe Atatürk Kültür Merkezi’nde  düzenlenen konferansa CHP Parti Meclis Üyesi Mustafa Moroğlu, CHP Parti Meclis Üyesi Sevda Erdan Kılınç, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, CHP İlçe Başkanı Kazım Çam, belediye meclis üyeleri Cumhuriyet Kadınları Derneği Güzelbahçe Şube Başkanı Mesude Öney, çeşitli STK’ların temsilcileri ve çok sayıda izleyici katıldı.

 

“EN BULAŞICI HASTALIK UMUTSUZLUKTUR”

 

CHP TBMM Grup Başkanvekili Özel, “Eczacı olarak, siyasetin içine girmeden önce en bulaşıcı hastalığı nezle diye biliyordum. Ancak siyasetin içine girdikten sonra en bulaşıcı hastalığın umutsuzluk olduğunu gördüm. Bugün iktidar eliyle yayılmaya çalışılan bir mesele var. O da şu; bir daha seçim olmaz. Olsa da bunlar o oyları çalarlar. 16 Nisan günü bu oldu, şu oldu. Evet mühürsüz bir referandum yaşandı. O mühürsüz referandum sonucu bugün yürürlükte olan ama meşru olmayan bir anayasa metniyle yönetiliyoruz. Bugün gelecekte yapılacak bir seçimin güvenliğinden endişe duyulması bizim işimiz, o konuda bütün mücadeleyi vereceğiz. Ama endişe duyulmamasını sağlamak da sizin işiniz. O yüzden en küçük bir şüphe anında İskandinavya’daki vatandaşımızı bile umutsuzluğa sürüklüyor. Bundan Sonra yapılacak ilk seçimleri olağan bir seçim olarak görmemeliyiz. Çünkü 16 Temmuz günü Recep Tayyip Erdoğan’ın tek adamlık hayali en basit deyimle bütünlemeye kalmıştır, hevesi kursağında kalmıştır. O yüzden önümüzdeki seçimi o kazanırsa diktatörlük, o kazanırsa saray rejimi, tek adamlık ama biz kazanırsak hayır bileşenleri ile birlikte demokrasi ve cumhuriyet değerleri kazanacak, yeniden parlamenter sistem ve yeniden özgürlükler kazanacaktır” dedi.

“TÜM YETKİLERİN KILIÇDAROĞLU’NA VERİLMESİNE DE KARŞIYIZ”

Konuşmasını Mustafa Moroğlu’nun sorularına göre sürdüren Özel, Cumhuriyetin tanımını ise çok basit bir şekilde şöyle yaptı:

“Beraber mecliste partimizi temsil ettiğim değerli vekilimiz Gülsün Bilgehan bir cumhurbaşkanı torunu, benim dedem ise bir bahçıvan. Bir cumhurbaşkanı ile bir bahçıvan torununu yan yana oturtup milletvekili yapan sistemin adıdır cumhuriyet. Bu 29 Ekim şu açıdan çok önemli kurulduğu günden beri ilk kez meclisin devredemeyeceği tek yetkisi yasama yetkisi bir saraya devredildi. Devredemeyeceği en önemli yetkilerinden bir tanesi bütçe yapma yetkisi yani halk adına halktan vergi toplama ve bunu halk için harcamanın nasıl yapılacağı ile ilgili yetkinin önemli bir kısmı saraya devredildi. Biz bu yola çıkarken meseleye hem 29 Ekim Cumhuriyete hem de bundan sonra ne yapacağımıza ilişkin olarak bu yetkilerin Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na verilmesine de karşıyız dedik. Çünkü kuvvetler ayrılığını terk ederseniz ise daha az milli gelir, daha az istihdam, daha az hukuk güvenliği daha az yabancı yatırımcı ve daha fakir bir ülke olarak geri dönüyor.”

“YENİ BİR EKMELEDDİN FACİASI YAŞATMAYACAĞIZ”

2019’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Özel, “Biz bu seçimi kazanırsak kadını, yoksulu, engelliyi, dezavantajlı grupları, çevreyi, temiz enerjiyi gören, çoğulcu, özgür, katı kuvvetler ayrılığını, varsa yoksa hukukun üstünlüğünü hukuku yönetenlerin kendilerini yönettiği hukuku dağıtanların demokratik meselelerle ve liyakat esasına göre performansının değerlendirildiği biatın değil liyakatın ön planda olduğu bir kamu yönetimi şekline geçilecek. Eğer yapılacak ilk seçimi kaybedersek orta ve uzun vadede gözbebeğimiz Türkiye’nin ve siyasetin neresinde olursa olsun herkesin kaybedeceği bilincinde olarak hareket etmeliyiz. Yeni bir Ekmeleddin faciası daha olmayacak. Ama o gün biz ortak aday çıkarmak için fedakarlık yaparak MHP’nin ısrarı üzerine Ekmeleddin Bey’i destekledik. 7 Haziran seçimlerinden sonra Devlet Bey ‘Ver Bilal’i al hükümeti, odamda saatim 17:25, milliyetçiliği ayaklar altına alan biriyle işim olmaz’ diyordu. O gün ki şartlarda tek başımıza Erdoğan’ı yenme şansımız azdı. O şartlar altında MHP’de tabanlarımız farklı tavanlarımız aynı olsun diyerek güzel mesajlar verdi ve biz de onlara yaklaştık. Nasıl ki son referandum seçimlerinde Devlet Bey Türkiye’ye bir kötülük yaptıysa o gün ki süreçte de birlikte hareket ediyormuş gibi görünüp, akla mantığa uygun tüm adayları reddederek işi Ekmeleddin’e bırakana kadar yaptığı iş aynı kötülüktür. Şuan da yine saray seviciliği yapan Devlet Bey aynı görevine devam etmektedir. Artık iki turlu bir seçim olacak ve ikinci tur da Tayyip Erdoğan’a karşı demokrasiyi savunan gönül rahatlığıyla oy verebileceğiniz bir adayı seçmek için tüm çabamızı, terimizin son damlasına kadar akıtıp topyekün seferberlikte ülkemizi uçurumun kenarından almak hepimizin boynumuzun borcudur” dedi.

Etkinlikte, Cumhuriyet Kadınları Derneği tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen “Cumhuriyet’e Gönül Verenler” ödülleri de verildi. Bu yılki Cumhuriyete gönülverenler ödüllerine, CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel geçmiş dönem Ankara milletvekili Göksel Kalaycıoğlu, İzmir ve Atatürk ile ilgili araştırmalarıyla isim yapan Ahmet Gürel ve Gazeteci-Halkla İlişkiler Uzmanı Sancar Maruflu layık görüldü.