2023 seçimlerine ilişkin çarpıcı itiraf: İmamoğlu'ndan erken seçim ve Erdoğan'ın yeniden adaylığına ilişkin açıklama

Medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya gelen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 'ceza almamak için CHP lideri olacak' iddiasına 'Ben öyle bir fırsatçı insan değilim. Böyle bir gündemin bir parçası olmam. Partimin Genel Başkanı var. Ben görevimin başındayım, İstanbul'a hizmet ediyorum. Böyle bir gündemim yok' yanıtını verdi.

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldi.

İmamoğlu, İstanbul Barosu Başkanlığı’na seçilen İbrahim Kaboğlu’nun Anayasa'nın değişmez maddelerine yönelik açıklamalarını talihsiz bulduğunu belirterek, "Anayasanın ilk 4 maddesi gayet olumlu bir biçimde, güçlü biçimde tariflenmiştir ve 4 maddesinin Türkiye'mizde mevzu edilecek bir pozisyonu ve durumu yoktur." dedi.

TBB toplantıları için her ay Ankara’ya geldiğini söyleyen İmamoğlu, TBB Encümeni toplantılarını da Türkiye'nin farklı bölgelerinde yapma kararı aldıklarını belirtti.

"BU TOPLANTININ ANKARA'YA ISINMA TURU DİYE ÖZEL BİR KAPSAMI YOK"

Ankara'da görev yapan basın mensupları ile 6 yıla yaklaşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ve 6 aylık TBB Başkanlığı sürecinde kapsamlı bir toplantı yapma fırsatı bulamadıklarını dile getiren İmamoğlu şöyle devam etti: 

"Bu toplantının, açıkçası 'Ankara'ya ısınma turu' diye bir özel kapsamı yok. Ankara'ya 5 yaşında gelmiştim ilk kez. O günden beri Ankara'ya sıcak bir insanım. Her şeyden önce geldiğimde Anıtkabir'e uğradığımda, dua ettiğimde kendimi çok huzurlu buluyorum memleket adına. 

Ve Atatürk'ün emaneti bir şehir olduğunu, aynı zamanda bir medeniyet şehri olduğunu bilen birisiyim. O bakımdan özellikle 'İmamoğlu Ankara'ya açılıyor' yorumlarının gerçekten samimi cevabı az önce yukarıda verdiğim şekli."

“’NEREDE BU DEVLET’ DİYE SORMAK İSTİYORUM”

İstanbul’da yaptığı çalışmaları özetledikten sonra gündemdeki gelişmeleri de değerlendiren İmamoğlu, bebek katili Yenidoğan Çetesi skandalına ilişkin şunları kaydetti:

“Toplum olarak bugünlerde ağır travmalarımız var. Böylesine bir çaresizliği daha önce hiç yaşamadığımızı düşünüyorum. ‘Her zor zamanımızda nasıl olsa birileri bu ülkenin sevdalıları, bu ülkenin okumuşları bir yerlerde çözümler çalışıyordur, yalnız değilizdir’ diye düşünmüşüzdür. 

Ancak son zamanlarda art arda patlak veren can yakıcı meseleler toplumsal kaygıları derinleştirmiştir. Milletten uzak olmayan herkes, tehlikeli bir psikolojik eşiğe geldiğimizi fark etmiştir. 

Artık bireyin, kamunun koruyucu ve kollayıcı gücünü, adaleti hissetmediği bir dönem yaşıyoruz. Bu, tehlikeli bir safhadır. “‘Nerede bu devlet’ diye sormak istiyorum” Bebeklerin canına kastedilirken ‘Nerede bu devlet’ diye sormak istiyorum. Gasp, cinayet, tecavüz suçluları salıverilip aynı suçları tekrar işlerken ‘Nerede bu devlet’ demek istiyorum. 

Hâkimi, savcısı, polisi belgesellere konu olan kötü koşulları ve görüntüleri, bazen rezillikleri yıllarca yaparken ‘Nerede bu devlet?’ Bakanken kendi bakanlığına mal satacak kadar fütursuzlaşanlar, mafyalar, bahis çeteleri, uyuşturucu çeteleri, gösteriş budalaları utanç verici işlerini rahatça sergilerken ‘Nerede bu devlet’ diye sormak istiyorum. 

Devlette üst düzey resmi görevi olan memurların, havalimanlarından ülkeye kaçak altın soktuğu günlere nasıl denk geldik, bunları niçin yaşıyoruz, tüm bunlar olurken ‘Nerede bu devlet’ diye buradan sormak istiyoruz.”

“BEBEK ÖLÜMLERİNDE SORUMLU BİR PARTİLİ VARSA HESABINI VERECEK”

İmamoğlu, gündemi sarsan “Yenidoğan Çetesi”ne ve soruşturmada ismi yer alan İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Ahmet Atilla Yılmaz’a yönelik soruya da şu yanıtı verdi:

“Bebek ölümlerinde sorumlu bir partili varsa hesabını verecek. Uzak duracak bizden. Bir meclis üyemiz üzerinden gönderme yapıyorsanız, suçu kesinleşmiş pozisyonda değil, direkt ölümlerle ilişkili bir pozisyonu da yok. Ama ona rağmen istifa etmesini gerektiğini kendi de biz de öyle düşündük. Bu istifa mekanizmaları süreç içinde kim varsa yerine getirir, aklanır geri döner, aklanmaz parti tedbirini alır.”

ERKEN SEÇİM SORUSUNA YANIT

İmamoğlu, olası erken seçime ilişkin şunları söyledi:

"Tabii ki erken seçimin koşulları vesaire bekliyoruz, beklemiyoruz, bu tarafına girmek istemiyorum ama şu tarafını söylemek istiyorum. Bugün itibarıyla bu seçimi kazanacak bir iktidar önümüzde yoktur. 

Bu seçimi kaybederse bir tek muhalefet olarak biz kaybederiz. Kendi hatalarımızla, eksiklerimizle, uyuşmazlığımızla ya da hazırlıksız olmamızla kaybederiz. 

Buna fırsat vermeyecek bir muhalefet yapısını kurmak, toplumsal muhalefeti güçlü biçimde bir araya getirmek, çocuklarını, gençlerini, Türkiye'nin geleceğine nasıl hazırlayacağını net izah edecek hale getirecek bir muhalefet duruşu ve ortak aklın hakim olduğu bir ortam net olarak bize bugünden seçimi kazandırmıştır. 

Bana göre, bugünün iktidarı, Türkiye'nin hem ulusal hem de uluslararası alanda yarattığı yükü taşıyacak kapasiteye sahip değildir."

ERDOĞAN'IN YENİDEN ADAYLIĞI

İmamoğlu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden adaylığı konusunda sorulan soruya, “Hukukun işlemesi şarttır. Meşru bir düzenle adaylıkların oluşması gereklidir. Bu bağlamda günün geldiği noktada hukuka dair bir engeli olmadığı yerde herkesin hakkı olacağı gibi, sayın Erdoğan’ın da aday olması haktır. 

Erken seçimin siyasi partiler tarafından körüklenen, her gün gündeme atılan bir mesele olmasından ziyade halkın nabzının bunu belirlemesini daha güçlü buluyorum. 

Bu bağlamda bir zemin oluşuyor, ama ne zaman vücut bulur bilemem. Bir muhalif partisinin her gün erken seçim demesi yerine, benim partimin her gün ülkenin sorunlarına çözüm önerilerini anlatan bir parti olmasını daha değerli bulurum. Ki şu an partimizin yoğun bir program çalışması söz konusu. 

Böylesi bir süreç hem toplumu motive eder hem muhalefet açısından güven verici olur” yanıtını verdi.  

"ALLAH'A HAVALE EDİYORUM"

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ölümüyle ilgili değerlendirmesi sorulan İmamoğlu, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin bir dönemine kara bir leke olarak işlenen bir örgütsel yapının başındaki insan, vefatından sonra Allah'a havale ediyorum. Allah bildiği gibi yapsın derim. Başka bir önemi yok benim için. 

Ama bu ülkeye çok büyük bir travma yaşatılmıştır. Ama şu kaygımı dile getirmek isterim. Başka örgütlerin, başka oluşumların üreme ve türeme kapasitesi vardır bu ülkede. Bu hala devam etmekte. Hala ülkenin kurumlarına sızan, güzel dinimizi ve inancımızı alet ederek mekanizmalar oluşturan yapılar vardır. Bunların karşısında halen susanlar vardır. Yeni tehditleri konuşmayı daha çok önemserim."

"BEN ÖYLE FIRSATÇI BİR İNSAN DEĞİLİM"

İmamoğlu, hakkındaki istinaf süreci devam eden davayla ilgili soru üzerine, bu davanın ülke gündeminde olmasından dolayı üzüldüğünü belirterek, "Ben yargıçlara güvenmek istiyorum. Ve İstinafta bu işlerin sonlanarak gündemden çıkmasını istiyorum." ifadesini kullandı.

Ekrem İmamoğlu, İstinaf Mahkemesi'ndeki davadan ceza almamak için CHP Genel Başkanlığı’na aday olabileceğine dair iddialara ilişkin soruya, "Ben öyle bir fırsatçı insan değilim. Böyle bir gündemin bir parçası olmam. Partimin Genel Başkanı var. Ben görevimin başındayım, İstanbul'a hizmet ediyorum. 

Böyle bir gündemim yok. Bir ülkede yargının işlemesi için böyle bir bahanenin konuşulmasını bile çok garipsiyorum açıkçası." yanıtını verdi.

"BU İŞİN SAĞ AÇIĞI, SOL AÇIĞI OLMAZ"

Bir gazetecinin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, Cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili "Sol açıkta Ekrem İmamoğlu, sağ açıkta Mansur Yavaş var" açıklamasını hatırlatması üzerine İmamoğlu, şöyle konuştu:

"Ben, Mansur Bey'in başarısıyla gurur duyarım. Onun beğenilmesiyle onur duyarım. Bizim belediye başkanlarımızla olan diyaloğumuz, irtibatımız, dayanışmamız 2019'un ilk aylarından itibaren başlamıştır. 

İlk toplantıda İstanbul'a davet ederek koordinasyonunu yaptım ve ondan sonraki bütün buluşmaları koordine ederek 5 yıl boyunca 11 Büyükşehir Belediye Başkanı muazzam bir dayanışma ağı oluştu. Bu alanda sanki bir yarışmış gibi algılanmasına çok üzülüyorum. 

Böyle bir durumumuz yok. Biz takım arkadaşıyız, yol arkadaşıyız. Bu işin sağ açığı, sol açığı olmaz. Yol arkadaşlığı müessesesi benim için önemlidir. Bunu ben Genel Başkanımla da paylaştım bu arada. 

Yol arkadaşlığı, takım arkadaşlığı meselesinin hedefi tektir. Ve biz o hedefe koşan insanlarız. O takımın içindeki insanlarız. Günü geldiğinde dediğim gibi hem partimizin kurulları hem milletimiz en doğru kararı verecektir."

“ADAYLIK BİR KISIM ELİTLERİN YÖN VERECEĞİ BİR ŞEY DEĞİLDİR”

İmamoğlu, “Bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylıkta ismi geçenlerden biri de sizsiniz. Cumhurbaşkanı adayı mısınız?” sorusuna ilişkin olarak, “Günü geldiğinde milletimizin adaylara da milletimiz karar verecek. O iş de bir kısım elitlerin yön vereceği bir şey değildir. Benim partim var, partimin alacağı karar mekanizmaları işleyecek. Cumhurbaşkanına da millet karar verecek” dedi.

“SINIF ATLAYABİLSEK 2023’TE KAZANIRDIK”

Şu anda sınıfta kalmış bir iktidar olduğunu ve ülkeye sınıf atlatan bir muhalefet olmak istediklerini dile getiren İmamoğlu, “Sınıf atlayabilseydik 2023 seçiminde kazanırdık ama kazanamadık. Ne hikmetse bu konuya ilişkin soru duymuyorum. Adaylık boyutu kirlendi. 

Her gün yazılan çizilen pozisyona evrildi. Bu bizi yorar. Biz zaten yola çıkmış durumdayız. Bu sisteme karşıyız. Yeni bir demokratik düzeni kurma konusunda kararlıyız. Yeni güçlü demokratik bir halkçılık, kapsayıcı kutuplaştırmayan toplum var etme duygusuyla hareket ediyoruz. 

Her şehre, her beldeye vizyon koyabilen ülke var etmek istiyoruz. Bu yolun, yol arkadaşı, yolcusu, öncüsü olmak, her konumda mücadele eden birisiyim ben. 2023 seçimlerini kaybetmemizden bir gün sonra hedef koyan birisiyim” diye konuştu.