80 milyonluk vurgunla yargılanan zabıt katibi: Tatlı dilime güler yüzüme para veriyorlar
Dolandırıcılık suçuyla yargılanan zabıt katibi Süleyman Demirel mahkemede ifade verdi. İnsanların tatlı diline güler yüzüne para verdiğini iddia eden ve iyi niyetinin kurbanı olduğunu söyleyen Demirel "Keşke Tosuncuk gibi parayı toplayıp çekip gitseymişim" dedi...
Ailesinin de içerisinde bulunduğu bir şebeke kurup 80 milyon lira dolandırıcılık yaptığı iddiasıyla yargılanan Bakırköy Adalet Sarayı'nda görevli zabıt katibi Süleyman Demirel ve 14 sanık davanın ilk duruşmasında savunma yaptı.
İstanbul Bakırköy 27. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Abbas Kırmızı ile diğer tutuklu Süleyman Demirel bulundukları cezaevinden getirildi.
12 tutuksuz sanık ve çok sayıda şikayetçi ve taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu.
"MADDİ SIKINTILAR ÇEKİYORUM GELEN PARAYI O YÜZDEN KABUL ETTİM"
Süleyman Demirel kimlik tespitinde üniversite mezunu olduğunu söyledi. Savunmasını yapan Süleyman Demirel şunları dile getirdi:
"2017 yılında boşandıktan sonra boşluğa düştüm. Maddi sıkıntılar çekiyorum. 10 yıldır bahis sitesinde oyun onuyordum. Sanıklardan Levent ile 20 yıldır tanışıyoruz.
Telefonla oynarken Levent ve eşi de görünce oynamak istediler. Kendileri oynamayınca bana para verip oynatmaya başladılar. Sonra para miktarları artırdılar. Levent, babasının arabasını sattı parayı bana verdi.
Ben o dönem bahis sitesinden 60 bin kazanıyordum ama 6 bin veriyordum. Levent o dönem eşi Emel ile ayrıldılar.
Levent’in kafesine gelen bir polis memuruyla ben de tanıştım. Büşra diye biriyle Levent arasında bir ilişki olmuş. Levent de Büşra’ya bizim bahis işinden bahsetmiş o da para vermeye başladı. Daha sonra onlar da adam getirmeye başladılar ve 'Biz ne alabiliriz' diye sordular.
Ben de her getirdiğiniz kişiden yüzde 10 komisyon verebileceğimi söyledim. Levent, çevresinden arkadaşlarından bahis sitesi için para bulup bana getiriyordu.
Döviz getiriyordu ama ben kabul etmek istemiyordum o dönem kurun ne olacağını bilmediğimiz için ben kabul etmek istemiyordum ama o dönem zor durumda olduğumuz için kabul etmek zorunda kaldım. Her gün 30-50 bin para ödüyordum. O yüzden almak zorunda kaldım"
"BEN ONLAR İÇİN ALTIN YUMURTLAYAN TAVUKTUM"
Savunmasının devamında Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Büşra’nın çevresinden de para getirdiği zaman kendi hesabından bana parayı göndermiş. Ben o dönem fark etmemiştim. Kendi hesabından gönderdiği zaman komisyon alıyordu.
Ben döviz aldığım için o dönem döviz yükseldi ödemelerim de arttı. Ayhan polis memurudur. Benim bahis oynadığımı bilerek bana para verdi.
Yanında bahis oynadığımı gösterdim ama o da mesela 100 verip 170 almak istedi. Ben o dönem onlar için altın yumurtlayan tavuktum.
UYAP sorgulama yaptığım iddialarını da kabul etmiyorum. Bana tapularını kendileri getirdiler. Ben UYAP’tan arama yaptığımda tapuyu benden habersiz başkasına sattıklarını öğrendiğim zaman arama yaptım.
Onun dışında yapmadım. 7 aydır hapis yatıyorum. Ben doğruları söylemek istiyorum" diye konuştu.
"TATLI DİLİME GÜLER YÜZÜME PARA VERİYORLAR"
Hakimin sorusu üzerine Süleyman Demirel, şöyle konuştu:
"İnsanlar bana bahis işlerinde başarılı olduğum için paralarını veriyordu. Bana sadece bahis sitesi için para verdiler başka birşey yok. Tatlı dilime güler yüzüme para veriyorlar; beni seviyorlardı.
Ben adliyede katip memuruydum. Ben bahis sitesinde VIP üyeydim. Bazen yüzde 50 kazanç elde ettiğimde oluyordu. Ben siteden kazandığımda para aldığım kişilere veriyordum. Bunu da ispatlayabilirim.
Levent, Ayhan ve Büşra gibi kişiler sadece bahis oynayarak para kazandığımı biliyordu. Diğeri de benim telefondan bunu oynadığımı görünce para kazandığımı gördüklerinde kolay yoldan para kazanmak isteyerek bana geliyorlardı.
Ben insanlara bunu anlattığım zaman güveniyorlardı. Levent kendisi oynadığı zaman tüm parasını kaybettiği için ben 10 yıldır oynuyordum. Tüm yolların bende kesişmesinin nedeni kimse sorumluluk almak istemiyordu"
"KEŞKE TOSUNCUK GİBİ PARAYI TOPLAYIP ÇEKİP GİTSEYMİŞİM"
İyi niyetinin kurbanı olduğunu söyleyen Demirel, savunmasında şunları söyledi:
"Ben iyiniyetliydim, keşke Tosuncuk gibi parayı toplayıp çekip gitseymişim. Polis memuru Ayhan tefecidir. Para verdiği zaman fazlasıyla almak istedi. Para istediği zamanlar verdim sorun çıkarmadım ama ben böyle tefecilik görmedim.
Ayhan’dan faizle para aldım parça parça ödemeye devam ediyordum aldıklarımı. Beni işimle ve eşimle tehdit edince ben de Emniyete giderek herşeyi anlattım. Birkaç gün sonrada arkamdan gelen 1 kişi silahlı saldırıda bulundu.
Olayın sonrasında görüntüleri izleyince saldırıyı Levent Sırataş’ın gerçekleştirdiğini gördüm. Değer miydi para için soruyorum sizlere, ben orada ölsem ne kazanacaktı? Adımı olayların arka planında 'Enayi' olarak koymuşlar.
Ben onlardan 25 bin almışım 200 bin ödemişim bu enayi durumuna düşürülmektir. Memleketten yaprak getirerek sattığım doğrudur. Adliyede 50-100 kişiye yaprak sattım. Yaprak satarak bu insanlara olan parayı ödemem mümkün değildir zaten.
400 bin dolar borcu yaprak satarak ödeneceğine kimse inanmaz. Ben bu olayda Çiçek Abbas filmindeki Abbas’ım hakim bey. Senetle dolmuş alıp, senetleri ödemek için gece gündüz çalışıp senetlerini alan Abbas gibiyim ben de."
"BU DOSYADA HERŞEY VAR AMA SÜLEYMAN’IN DOLANDIRICILIĞI YOK"
Süleyman Demirel’in avukatı Murat Özkan, "Bu dosyada aşk var ihanet var herşey var ama Süleyman’ın dolandırıcılığı yok. Herşeyi samimiyetle anlatmıştır. Dolandırıcılık olması için gelen paraların yüzde 80’ini hiç etmeniz lazım. Süleyman yüzde 90’ını ödemiş. Ortada para kalmamış. Örgüt diye bir oluşum yoktur. Dolandırıcılık suçu oluşmamıştır" dedi. Duruşmaya diğer sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediliyor. Duruşmanın Cuma gününe kadar devam edeceği öğrenildi.
İDDİANAME
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede 13 dolandırıcılık eylemi detaylı olarak anlatıldı.
Örgüt lideri Süleyman Demirel'in şikayetçi Levent Sırataş'a, Bakırköy adliyesinde adli personel olması nedeniyle zaman içinde mahkemelerde dosyası olan birçok işadamı ile tanıştığını, bu işadamlarına yatırımlarında kullanmaları için çevresindeki tanıdıklarından para temin ettiğini, karşılığında ise komisyon aldığını, para verenlerin ise kar payı olarak para kazandığını söylediği belirtildi.
Süleyman Demirel’in müştekileri, adliyede çalıştığı için çevresinin geniş olduğunu söylediği, bu sayede bazı işler yaptığını, bu işlerin bazılarından Instagram hesabından video paylaşarak reklam geliri elde ettiğini, memleketi olan Tokat'tan ise yaprak, salça getirip sattığını, memur olmasına rağmen yaşadığı lüks hayatın bu sayede olduğunu söyleyerek inandırdığı belirtildi.
DAHA ÖNCE YARGILANMIŞ
İddianamede, Süleyman Demirel’in insanların yatırım amaçlı kendisine ve kendisinin telkinleri sonucu etrafındaki bazı kişilere para verdiği aktarıldı.
Süleyman Demirel'in daha önce Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Nitelikli dolandırıcılık' suçundan yargılandığı da ortaya çıktı. İddianamede Süleyman Demirel’in soruşturma aşamasında alınan ifadesine de yer verildi.
4 SUÇTAN 154 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ
İddianamede Demirel’in 4 ayrı suçtan toplamda 40 yıldan 154 yıla kadar cezalandırılması istendi. Diğer 14 sanığın da değişen suçlardan değişen oranlarda cezalandırılmaları talep ediliyor.
İddianamede savcı örgüt üyelerinin işlediği cezalardan da Süleyman Demirel’in sorumlu tutulması gerektiğini belirtti.