Boztepe'den rüşvet iddialarının ardından Mısırlı'ya, "Operasyon çocuğu" tepkisi
İzmir Büyükşehir Belediyesi Kasım ayı Olağan Meclis Toplantısı'nın 4'üncü birleşimi Tunç Soyer başkanlığında gerçekleştirildi.
Oturum, İYİ Parti'ye gçeen Fikret Mısırlı'nın AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe hakkındaki rüşvet iddialarının tartışılmasıyla gerildi. Boztepe, Mısırlı'ya imalı bir şekilde "Operasyon çocuğu" deyince gergin anlar yaşandı.
Oturummda Çiğli Belediyesi’ne 40 milyonluk ek bütçe verildi. AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, AK Parti’den İYİ Parti’ye geçen Fikret Mısırlı’nın kendisi hakkındaki ‘rüşvet’ iddialarına meclisten karşılık verdi. Boztepe, Mısırlı’ya üstü kapalı bir şekilde hitap ederek ‘Operasyon çocuğu’ ifadelerini kullandı. İddiaların odağındaki bir diğer isim olan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, sessizliğini korudu.
AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe, “Ben 1983 yılında siyasete girdim. O zaman SODEP'te siyasete başladım. 2006 yılında CHP'den ihraç edildim ve 2007 yılında AK Parti'ye katıldım. Birçok görev üstlendim. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde 5 yıl beraber çalıştık. Burada iyi ve doğru kararlar aldık. Yanlışlarımız olmuştur ama olumlu muhalefet yaptığımızı düşünüyorum. Bu dönem bütün siyasi partilerin grup başkan vekillerini içtenlikle kutluyorum. Hızal, etkili muhalefet yaptı. AK Parti grubunu tebrik ediyorum. Bazen sesimizi yükselttik ve İzmir için konuştuk. İzBB'ye yakılır bir muhalefet yapmaya çalıştık. Bizim partimizde geçmiş yıllarda ve yakın zamanda AK Parti'den bir ok istifa eden arkadaşlarımız oldu. İzBB Başkanı siz ve sizden sonra gelen Buğra Bey ve Barış Bey var. Ben Buğra Bey'in odasına bir kere gittim. Sizin odanıza hiç gelmedim. Suphi Bey'in odasına baş sağlığı için gittim” diye konuştu.
'Partimize ve grubumuza bir operasyon yapılmak isteniyor'
Mısırlı'nın kendisine ve AK Parti grubuna operasyon yaptığını öne süren Boztepe, “Hayatımda İzBB'den hiçbir şey talep etmedim. Bir görev veya mal satmak için talepte bulunmadım. Kimse için de böyle bir talebim olmadı. Son günlerde partimize ve grubumuza bir operasyon yapılmak isteniyor. Bunun içinde bir operasyon çocuğu bulunmuş. Burada grubumuza ve grup başkan vekilimize ve önceki dönem il başkanımıza bir algı operasyonu yapılmak isteniyor. Denetim komisyonuyla ilgili bir grup kararı almadık. Biz güya o gün grup kararı almışız ve sizlere okutmamışız. Bu tamamen bir hayal ürünü ve algı operasyonu. Tamamen akıl tutulması ve deli saçması. İzBB 2021 yılında ben imar komisyonundaydım. Komisyon toplantısı sonrasında İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Abi, ben bu operasyon çocuğu ile görüşmek istiyorum dedi. Ben kimsenin aleyhine laf etmedim. Kemal Abi, ‘sizden ricam var bu arkadaşla görüşmek istiyorum’ dedi. Bornova Belediye Başkanını ve yardımcısı Hüseyin beyi tanımam etmem. Kemal Bey, ‘Mustafa İduğ'un ve Başkan Yardımcısı Hüseyin beyin adı geçmesin’ dedi. Sonra görüyoruz ki il başkanımıza ve yardımcılarına gidilmiş. Bu konuyla ilgili dava açılmış. Bizim rüşvet teklif ettiğimiz söylenmiş. Biz Bornova Belediye Başkanı için neden rüşvet teklif edelim? Ne çıkarımız olabilir? Bu akıl tutulmasının dışında başka bir şey... Narsist kişilik bozukluğu, diğer insanlara karşı üstün görmesi. Arkadaş diyor ki, İzmir'de 2003 senesinde AK Parti bilinmezken ben tanılıyordum diyor. Bu narsist kişilik tanımını gösterir. Kemal Bey kalkıp konuşsun. Bu arkadaş İYİ Parti'de siyaset yapıyor. Bizim şahit olduğumuz konu budur. Başka bir bilgimiz yoktur. 2021 yılının birinci ayında UKOME bir karar almış. Kararın arkasında imzalar var. UKOME bir müdürlük değil, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri, Kara Kuvvetleri, Sahil Güvenlik, İzmir Emniyet Müdürlüğü TCDD bölge müdürlüğü gibi birçok kurumun imzası var. UKOME kararını ben gidip aldıramam. ‘UKOME'den karar alıp, kılıfına uydurmuş demiş’ bu nasıl bir şey? Burada sadece beni değil, başta sizi ve bütün CHP'li arkadaşlar şaibe altında kaldı. Öyle bir kişinin meclis çatısı altında bulunmasını ben içime sindiremiyorum. Bu operasyon bizim grubumuza yapılmak isteniyor” dedi.
Soyer, "Bunu meclis çatısı altında sürdüremeyiz. Hukuki yollar açık"
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, “Fikret Bey’e de söz vereceğim ama karşılıklı olarak kişilik haklarına saldırı olabilecek bir durum iddiası var. Ama bunu meclis çatısı altında sürdüremeyiz. Hukuki yollar açık” derken İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç söz aldı.
Sevinç, “Ben gücümün yettiği kadar sizlere saygıda kusur etmedim, siz de kusur etmediniz. Bu olay 2019-2020 yılı denetim rapor esnasında Bornova Belediye Başkanı ve meclis üyemiz hakkında bulgular tespit edildi, size de verildi basında da yazıldı. O dönemde Millet İttifakı olarak raporun içeriğinde tek satışı olduğu için verdiği, görevinden önce verdiği esnasında konuşuldu. Sonra ben bu konuyu o dönem görev yaptığı için Fikret kardeşim ve Özgür kardeşime söyledim. Meclis’te isimleri dile getirmesek mümkünse dedim. Fikret kardeşim de Özgür kardeşim de ‘Bakarız’ dedi ve sonra ayrıldık. Benim iyi niyetli bir girişimimdi, bu derinliğe gitmesi beni üzdü” dedi.
"Siyaset yaparak geçim temin eden biri değilim"
Gergin geçen oturumda söz alan Fikret Mısırlı ise "Ben bunu açıklamak zorunda kaldığımdan dolayı özür dilerim. Ne olduğunu anladığımız ve kahve ağzıyla konuşan arkadaşımız birtakım söylemlerde bulundu. Ben 2003 senesinde AK Parti'de görev yaptım ve 8 sene bölgemi temsil ettim. 17 şirketimiz vardı ve biz 2 milyon dolar ihracat yapıyordu. AK Parti tanınmazdı çünkü yeniydi. Kendi vekilleri bize gelip oy istemişlerdir. AK Parti'de siyaset yapmak kolay. Benim AK Parti içerisinde olmamın tek nedeni vardı; yasaklar, yolsuzluk ve yargı konularıydı. Ben sektörümü ve bölgem temsil etmek için AK Parti'de görev yaptım ve bugüne kadar partime zarar vermedim. Ben AK Parti'de siyaset yaparken bu işi meslek edinmedim. Ben siyaset yaparak geçim temin eden biri değilim. Bugüne kadar doğru bildiğimi sonuna kadar söyledim. Gültepe'de bana bir mahalle kültürü oldu ve ben bunu için bedel ödedim hapis yattım. Ben bunları Fikret Mısırlı ile ilgili ne konuştuğunu bilmesi için bunları açıklıyorum. Bu olay şu şekilde oldu; AK Partili diğer arkadaşlarımız adına üzülüyorum. Basında biri bana neden AK Parti'den ayrıldığımı sorduğunda, benim için önemli olan 3 şeyi göremediğimi ve içerisinde yaşadığım gerçeklerin mücadelesini versem de başarılı olamadığımı gördüm. Bugün Türkiye’de bakan çıkıp yolsuzluk yok diyebilir mi? Ülkenin geldiği durum bu. Benim için siyasete girmek 2003'te en iyi zamandı. Bu arkadaşlarımız dün geldi. Ben 21 yıl bu partide görev yaptım. 15 Mart'ta şunu gördüm. Bir karınca var, ağzıyla su taşıyıp devasa alevleri söndürmeye çalışıyor. Ben bu yolsuzlukların, hırsızlıkların içinde olmayacağım. Bugün çıkıp parti içinde yolsuzluk yok desinler alınlarından öpeceğim. Ben kimseyi o çocuğu diye hitap etmedim. Buraya kadar gelmiş ve bunu meslek edinmiş. Şu an bulduğum partide bu gibi yolsuzlukları görürsem siyaseti bırakırım. Bu raporun yazılacağı gün, il başkanlığına çağırıldım. O iki arkadaşlarımız beni orada bekliyordu. Konu orada il başkan yardımcımıza aktarıldı ve biz meclise gelmek için buraya geldik. Bana yol boyunca bu iki ismin çıkarılması için telkinlerde bulunuldu. Ben bu insanları yıpratmak için yapmıyorum. Yargı süreci devam ediyor. Biz bu yolsuzluğu biz önceki Valimizle birlikte İçişleri Bakanlığı'na götürdük. Benim çizdiğim çerçevede hukuk sorun varsa ceza alırlar yoksa da ben görevimi yaptım. Kimseyi yalan yanlış ifşa etmedim. Sonuç itibariyle biz o gün arkadaşlarla geldik ve bize isimlerin çıkarılması için konuşmalar yapıldı. Biz neden bu isimleri çıkartalım diye sordum. Arkadaşımız ise, ‘Kemal Abi bize imar komisyonunda yardımcı oldu, bu sebeple bu isimler çıkarılmalı’ dedi. AK Parti'nin, Kemal Abi'nin verdiği desteğe ihtiyacı varsa biz partiyi kapatalım. Ben raporu isimlerle birlikte vereceğimi söyledim. Kemal Abi ile orada ilk defa yüz yüze geldik. Kemal Abi bana ‘isimleri çıkartalım’ dedi. Ben raporda isimlerin kalması gerektiğini söyledim. Olaylar bundan ibaret” diye konuştu.
Mısırlı’nın konuşmasının ardından Soyer, “Bizi ilgilendiren kısmı şu, sonuç itibariyle İzBB çatısı altında şeffaf her türlü iddiayı tartışan konumda olmalıyız. Sadece kişisel haklara saldırıda frene basıp hukuki çatıya taşımalıyız” ifadelerini kullandı ve oturuma son verdi.
Oturumda; Narlıdere Belediyesi, Torbalı Belediyesi, Bergama Belediyesi, Aliağa Belediyesi, Dikili Belediyesi, Seferihisar Belediyesi ve Selçuk Belediyesi’nin 2024 yılı bütçeleri gündeme geldi. 7 ilçenin de bütçesi oy birliği ile kabul edildi.
Diğer bir gündem ise Çiğli Belediyesi’nin ek bütçe talebi oldu. 40 milyonluk ek bütçe talebi oy birliği ile kabul edildi. İlgili gündem maddeleri şu şekilde:
Çiğli Belediye Meclisinin; Çiğli Belediyesinin 2023 Mali Yılı Gelir ve Gider Bütçesinin revize edilmesi zaruriyet hâline geldiğinden, önerge ekinde yer alan tablolarda belirtildiği şekilde 2023 Mali Yılına ait Gelir ve Gider Ek Bütçesinin uygulanmasına yönelik 06/10/2023 tarihli ve 05/69 sayılı Kararının oybirliği ile uygun bulunduğuna ilişkin Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu.
Çiğli Belediye Meclisinin; önerge ekinde belirtilen listedeki düzenlenmiş haliyle Fonksiyonelin Birinci Düzeyi bazında birimler arası toplam 40.353.000,00-TL aktarma yapılmasına yönelik, 06/10/2023 tarihli ve 05/70 sayılı Kararının oybirliği ile uygun bulunduğuna ilişkin Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu.