Çavuşoğlu: Türk Mukavemet Teşkilatı KKTC'nin Kuvayi Milliyesidir

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Ayşenur Arslan'ın Türk Mukavemet Teşkilatı ile ilgili sözlerine ilişkin 'TMT'nin illegal işlerle anılması hepimizi üzer' dedi.

Halk TV'de Ayşenur Arslan'ın Halil Falyalı'nın öldürülmesinin ardından yaptığı canlı yayında Kıbrıs'taki Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) için kullandığı "illegal" ifadesine karşı kanala ve Arslan'a yönelik AKP'lilerin başlattığı kampanya sürüyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da katıldığı televizyon programında "Büyük bir yanılgının olduğuna inanmak isterim. TMT KKTC'nin Kuvayi Milliyesidir. Böylesine bir Kuvayi Milliye dediğimiz TMT'nin illegal işlerle anılması hepimizi üzer" dedi.

Çavuşoğlu "Kıbrıs bir milli politikadır. Kıbrıs Türklerinin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin davasıdır Kıbrıs. İnşallah düzeltici bir açıklama yaparlar. Çünkü dün KKTC'de ve Türkiye'de infial yarattı açıklama. Kıbrıs meselesine gelirsek hidrokarbonda gelir paylaşımı. Aslında Rumlar evet dese samimi olsa AB de Rumlara baskı yapsa çok kolay. Hakça gelir paylaşımı gerçekleştirilebilir. Doğu Akdeniz'deki gerginlik de böylece çözülmüş olur. Basit bir hakça paylaşımdan bahsediyoruz" diye konuştu.

Çavuşoğlu Ukrayna krizi, İsrail'le ilişkiler konusunda da açıklamalarda bulundu.

'Perde arkasından yürüttüğümüz adımlar var'

Ukrayna konusunda yaşanan gerilime ilişkin Çavuşoğlu'nun "Gerçek tabloda gerginlik var mı var, çatışma olasılığı var mı var fakat bunu bazı Batılı ülkelerin açıkladığı gibi megafon diplomasisi ile dillendirmenin gereği yok" sözleri dikkat çekti.

Çavuşoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

(Ukrayna gerilimi) Türkiye'nin pozisyonu gayet net, biz her iki tarafla da ilişkileri iyi olan bir ülke olarak bölgemizde zaten çatışma, ihtilaflar var ilave bir çatışma olmasın diyen bir ülke olarak gerginliğin azaltılması için adımlarımız devam ediyor. Bazıları görünen adımlar bazıları perde arkasında yürüttüğümüz adımlar.

'Rusya bugün işgal edecek gibi açıklamalar Ukrayna'ya zarar veriyor'

- En son Ukrayna ziyaretimizde de bu tutumumuzu Cumhurbaşkanımız açıklamıştır. Burada mesele ilk önce gerginliğin azaltılması ve istikrara kavuşturulması. Her çaba kıymetlidir fakat bazıları ben de bu işin içinde varım demek için atılan adımlar. Burada samimiyetsizlikleri görüyoruz. Gereksiz açıklamalardan da kaçınılması lazım. Rusya bugün işgal edecek, yarın işgal edecek gibi yapılan açıklamalar Ukrayna'da huzursuzluğa neden oluyor. Ekonomik olarak da Ukrayna'ya zarar veriyor. Görüyoruz ki gerçek tablo bu değil. Gerçek tabloda gerginlik var mı var, çatışma olasılığı var mı var fakat bunu bazı Batılı ülkelerin açıkladığı gibi megafon diplomasisi ile dillendirmenin gereği yok. Türkiye'nin ara buluculuğundan bahsediliyor.

Putin'in ziyareti: 'Ruslardan tarih önerisi istedik'

- Ukrayna tarafı arabuluculuğu istiyor hazır, Rusya tarafı kapıyı kapatmış değil. Putin'in Türkiye'ye gelmesiyle yapılacak toplantıda ev sahipliği sırası bizde. Şimdi Ruslardan tarih önerisi istedik. Diğer taraftan da çabalarımızı sürdürüyoruz. Biz burada çok iddialı davranmıyoruz. Arabuluculuk eş başkanlığını BM'de, İİT'de yürütüyoruz. Burada sorumluluğumuzu biliyoruz. Bölge dengesi ortaya çıkmaya başladı bir yandan da. Bölgede barış ve huzur, ekonomik kalkınma istiyorsak herkesin dengeli bir politika izlemesi lazım. Ortada bir kriz var herkesin elinden gelen çabayı göstermesi lazım.

'İsrail ile diyalog başladı'

- (İsrail ile ilişkiler) Bir ülke olarak millet olarak biz tüm konularda ilkesel bir politika izliyoruz. Yanlış gördüğümüz şeyi açıkça söylüyoruz. Görüş ayrılığı ülkelerle görüşmeme sebebi değil. İki tarafı bir araya getirmek sorunu çözmek için adım atabilirsiniz. Suriye bunlardan bir tanesi. Biz Rusya ile de olsun başka ülke ile de olsun politikaları ile ilgili rahatsızlığımız olduğunda açıkça söylüyoruz. Karşı taraf da samimiyetinizi ilkesel tutumunuzu görüyor. Memnuniyetle karşılanmasa bile saygıyla karşılanıyor. İsrail ile de bir diyalog başladı yeni hükümet ile birlikte. İsrail ile Cumhurbaşkanımız Herzog ile görüştü, Başbakan ile görüştü, ben Dışişleri Bakanı ile görüştüm. İsrail ile ilişkilerimizi normalleştirme demek temel tutumlarımızdan vazgeçmek anlamına gelmez. Filistin davası pahasına biz ilişkilerimizi normalleştirmeyiz. Bunu İsrail tarafı da biliyor. Biz şimdi orada Filistinlilerin evlerinin yıkılmasına evet diyebilir miyiz? Bu konuda politikamız net. İşte biz Rusya ile ilişkilerimizi de bu şekilde yürütüyoruz.

(Akdeniz'de sondaj çalışmaları) Kıta sahanlığımızın batı sınırlarını belirledik, taviz vermeyiz.

(Yunanistan sınırında) Son 2 yıla yakın bir sürede 34 bin insanı ölümden kurtardık.

(Azerbaycan) İlişkilerimiz farklı bir boyuta geldi, tam bir müttefiklik.

(ABD ile F-35 görüşmeleri) Bu konularda tablonun değişmesini beklememek lazım. Başka seçenekler üzerinde durmak lazım. Görüşmeler devam ediyor. Modern F-16 alınması ve mevcut F-16’ların modernizasyonu konusunda görüşmeler olumlu seyrediyor."