Çeşme'deki 40 Yıllık Arsa Sorununu AİHM Çözdü
İzmir'in Çeşme ilçesinde bulunan arsa ile ilgili 40 yıldır yaşanan 'imar' sorununu AİHM çözdü.
İzmir-Ankara arasındaki birçok mahkeme arasında yıllarca gidip gelen ‘arsa davası’ son olarak, Fransa’nın Strasbourg kentinde bulunan AİHM’in önüne geldi. Davaya konu olayın geçmişi ise 1980’li yıllara dayanıyor. Çeşme İlçesi’nin imar planında, özel mülk olan arsa, park alanı olarak belirlendi. Plan notlarına da bu şekilde işlendi.
Arsa sahibinin başvurularının yıllarca sonuçsuz kalması ve giriştiği hukuki işlemlerde başarısız olması üzerine, davayı çözmesi için işini teslim ettiği Avukat Alperen Cihan Çetinkaya; Belediyeden, yıllardır süre gelen süreci daha da uzatmamak adına, ‘‘Arsayı geri veremiyorsanız, özel mülkiyet hakkı kapsamında müvekkilime kamulaştırma bedelini ödeyin’’ talebinde bulundu. Ancak aldıkları yanıt yine olumsuz oldu. Gerekçe ise‘‘Henüz fiilen orada bir işlem yapmış değiliz. Ancak planımız da park yapmak var. Bu nedenle bu aşamada size kamulaştırma bedeli veremeyiz’’ şeklinde oldu.
Bunun üzerine Avukat Alperen Cihan Çetinkaya, açtığı davayı Yerel Mahkeme’de kazansa da; Danıştay ‘Burada fiili el atma yok’ diyerek kararı bozdu. Avukat Alperen Cihan Çetinkaya’nın ‘Taşınmaz malikinin gerek Anayasa ile güvence altına alınan mülkiyet hakkının zedelendiğini ve gerekse hak arama hürriyetinin özüne orantısız şekilde müdahale teşkil ettiği’ yönündeki itirazlarına rağmen, Yerel mahkemenin de Danıştay’ın kararına uyması ile birlikte Çetinkaya’nın iç hukukta gidebileceği tüm yollar tükenmiş oldu.
Mülkiyet hakkı ihlal edildi
Arsa sahibi bu kez avukatı Alperen Cihan Çetinkaya aracılığı ile dosyayı AİHM’ye taşıdı. AİHM başvurusunun temelini ‘mülkiyet hakkı’ oluşturdu. Başvuruda, arsa bedeli ödenmediği gibi, mal sahibinin mülkünü 40 yıldır değerlendiremediğine de vurgu yapıldı. Dosyaya bakan Birinci Daire, başvuruyu kabul edilebilir buldu.
AİHM kararı emsal nitelikte
Dosyaya bakan Avukat Alperen Cihan Çetinkaya, Türkiye’de benzer durumda olan on binlerce kişi ve şirketin olduğuna işaret etti. Av. Çetinkaya, “Devlet, 07.09.2016 tarihinde Kamulaştırma kanununda düzenleme yaparak, İdare’ye 5 yıl daha vakit kazandırarak, müvekkillerimizin ve diğer mağdur olan birçok vatandaşın özel mülkiyet hakkını ortadan kaldırmaya yönelik yeni bir karar almıştır. Bu kapsamda biz de ofis olarak, 2942 sayılı Kanun’un geçici işbu 11.maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle ‘norm denetimi’ kapsamında Anayasa Mahkemesi’ne birçok başvuru yaptık ve Ankara’da da hakimler var dedirten adil bir kararla 25.05.2018 tarihinde bu madde iptal edildi ve dava yolu tekrardan açıldı. AHİM de vermiş olduğu bu kararla; belediyeler ve kamu kuruluşları, herhangi bir kamulaştırma kararı almadan ve bedelini ödemeden yalnızca imar planlarına ‘park alanı’, ‘ okul alanı’, ‘yeşil alan’ gibi notlar düşerek yıllarca tasarruf hakkını ortadan kaldırmanın önüne geçiyor. AHİM'in bu kararı, benzer durumdaki binlerce vatandaş için de emsal niteliği taşıyor. Çünkü idare; bugüne kadar taşınmaza fiilen el atmadan yalnızca imar planında belirtilen benzer not ile vatandaşın arsası üzerinde tasarruf hakkını yıllarca sınırlandırıyor, AİHM; fiili durumu ‘mülkiyet hakkının ihlali’ olarak yorumlamış olması nedeniyle idare artık kamulaştırma kararı olmadan vatandaşın arsası üzerindeki tasarruf hakkını kısıtlayamayacaktır.” şeklinde konuştu.