Erdal İzgi yazdı... ACİL ÇAĞRI KOMEDYASI!

Erdal İzgi'nin yazısı

Ölçü iyice kaçtı.

Allah sabır versin 112 Acil Çağrı Merkezlerine.

Her üç telefondan biri fıkralık.

Diğeri asılsız.

***

Örnekleri;

Karnım gurulduyor, oy kullanabilir miyim?

-Galiba hastayım, gelsenize.

-Adresiniz?

-Bilmiyorum, kapımın önünde kırmızı kamyonet var.

Telefondaki yaşlı kadın:

-Gelinim bağırıyor, doğuracak.

Görevli:

-Gebelik suyu geldi mi?

Cevap:

-Muhtar iyi çalışıyor, sularımız akıyor!

Kontörüm bitiyor, babamı acil arar mısınız?

-Burada çok sayıda ölü var.

-Orası neresi?

-Yukarı mezarlık.

Treni kaçıracağım, ambulans beni yetiştirir mi?

Komşum çok horluyor. Kapısını çalıp, uyandırayım mı?

Karnıma basıyorum gıdıklanıyorum, bastırmayınca bir şey yok!

Çeşmeyi çeviriyorum akıyor, çevirmiyorum akmıyor.

Bir ara beni arasınıza, çocuk çok yaramaz, biraz sussun!

Bakkalımız galiba hasta. Veresiye vermiyor, psikolojisi bozuk mudur?

Film seyrederken gülüyorum. Galiba kocam büyü yaptırdı!

Edepsiz hayvanlar. Köpekler parkta çiftleşiyor. Kim ilgilenecek bunlarla?

***

Nüfusumuz 80 milyon.

Bir yalda yapılan asılsız ihbar sayısı 122 milyon.

Büşükşehirde de aynı, kasabalarda da.

Saati, zamanı yok.

Sadece sabaha karşı 04,00-06.00 arası azalıyor.

Herhalde uyku ağır basıyor.

Sonra yine başlıyor.

Zırrrr..Zırrr…

-Bir şey sorabilir miyim?

-Buyurun.

-Saat 06.15 mi, işe geç kalmayayım!

***

Asılsız, kafa bulmak için yapılan ihbarlara para cezası var.

Kabahatler Kanunu’na göre.

Ama hangi birine işlem uygulayacaksın?

Cehalet, cezayla biter mi?

Cahilin önü kesilir mi?

***

Sonra sorguluyoruz.

-Neden biz böyleyiz?

Soruların çok, cevapların yok olduğu memlekette…

Her kelime espri…

Her olay komedi…

Her sonuç mümkündür.

Şaşmamak, kızmamak lazım!

************