Erdoğan: İttifakımızın Ukrayna'ya desteği tamdır

Erdoğan, 'Zelenskiy ve Putin'le temas halindeyim. İttifakımızın Ukrayna'ya desteği tamdır. Tüm çabalarımız kalıcı ateşkesin ilanı içindir. Türkiye'nin rolü NATO içinde takdirle karşılanıyor' dedi.

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Liderler Zirvesi sonrası açıklama yaptı. "Zirveyle Türkiye'nin NATO'nun geleceğinde de söz sahibi olacağı görülmüştür" diyen Erdoğan, "Biz NATO'ya gerekli katkıları vermeye devam edeceğiz. Müttefiklerimizden de aynı katkıyı bekliyoruz" şeklinde konuştu.

Üçlü muhtıra hakkında da konuşan Erdoğan "Biz parlamentomuzdan bunu geçirmedikten sonra bu iş yürümez. Önce İsveç ve Finlandiya üzerlerine düşen görevi yerine getirecek. Bu görevlerini yerine getirmeleri halinde bunu parlamentomuza göndeririz. Yerine getirmezlerse parlamentomuza gönderilmesi söz konusu değil" ifadesini kullandı.

"NATO tarihindeki en önemli zirvelerden birini gerçekleştirdik" diyen Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Zelenskiy ve Putin'le temas halindeyim. İttifakımızın Ukrayna’ya desteği tamdır. Tüm çabalarımız kalıcı ateşkesin ilanı içindir. Türkiye'nin rolü NATO içinde takdirle karşılanıyor. İstanbul'daki müzakere ile yeşeren barış umudunu artırmamız gerekiyor. Başlamış olan bir yol haritamız var. Bir an önce bu koridoru işletmeye çalışacağız. Bölgede 20'ye yakın gemimiz var. Ürünlerin tahliyesini ve üçüncü ülkelere naklini sağlamaya devam edeceğiz. Oluşan bir hukuk var. Bizim Rusya ile ikili ilişkilerimiz var bunun yanında Ukrayna ile de ikili ilişkilerimiz var. Biz siyaseti denge politikaları üzerinden yürütmek istiyoruz. Kavga politikaları üzerinden değil. Nükleer enerji santralimizi Rusya ile birlikte yapıyoruz. Bunları bir kenara koyamayız. 'İsveç ve Finlandiya sözlerini yerine getirmezse muhtıra parlamentomuza gelmez' (Üçlü muhtıra) Biz parlamentomuzdan bunu geçirmedikten sonra bu iş yürümez. Önce İsveç ve Finlandiya üzerlerine düşen görevi yerine getirecek. Bu görevlerini yerine getirmeleri halinde bunu parlamentomuza göndeririz. Yerine getirmezlerse parlamentomuza gönderilmesi söz konusu değil. Bu iş öyle süreci çok çabuk işleyen, 'ben istedim oldu' gibi bir süreç değil. Terör örgütlerinin silinip atılması lazım. Bununla ilgili yasal düzenlemeleri bitirmeleri lazım. Yaklaşık 40 yıldır bölücü terörle mücadele eden, binlerce evladını teröre kurban vermiş bir ülke olarak oyalamalara tahammülümüz kalmamıştır. İsveç ve Finlandiya'nın NATO sürecinde yaşananlar Türkiye'nin kırmızı çizgilerini net bir biçimde ortaya koymuştur. Bu adımların uygulamasını denetlemek üzere, daimi ortak mekanizma kurulması kararlaştırılmıştır. Finlandiya ve İsveç, AB güvenlik mekanizmalarına ülkemizin en geniş katılımını destekleyeceğini beyan etmiştir. Türkiye'nin dile getirdiği hassasiyetlerimizin tamamı üçlü muhtıraya girmiştir. Türkiye ve NATO ile birlikte bu muhtıranın kazananı Finlandiya ve İsveç halkıdır. İsveç 73 teröristin Türkiye'ye iadesi için söz verdi. Zirve ile Türkiye'nin NATO'nun geleceğinde de söz sahibi olacağı görülmüştür. Biz NATO'ya gerekli katkıları vermeye devam edeceğiz. Müttefiklerimizden de aynı katkıyı bekliyoruz. Ben bana verilen söze bakıyorum. Söz yerine gelmezse sözleşmede ne varsa onun gereğini yerine getiririz. Siz teröristleri vereceğinizi söz veriyorsunuz, yasaları değiştireceğinizi söz veriyorsunuz. Bunlar yerine gelmezse kusura bakmayın. Verilen söz yerine gelecek. Bu yerine gelmezse Türkiye'de verilen söz neyse onu tutar. İsveç de Finlandiya da sözünü tutacak. 'ABD'ye heyet göndereceğim' (F-16 satışı) Biliyorsunuz parlamentolar sıkıntıları süreçlerin yaşandığı yerlerdir. Bu konuda Sayın Başkan (Biden) elinden gelen adımları atacağını söyledi. Benim de geniş bir ekibim ABD'deydi. Gerekli görüşmeleri yaptılar. Orada Cumhuriyetçilerle görüşme yapmak suretiyle desteğini almamız halinde Sayın Biden'ın gayretleri sonuç bulacaktır. O yüzden gecikmeden ayrıca bir heyeti de göndereceğiz. 'Yunanistan'ın son dönemlerdeki tutumu siyaset anlayışımıza asla uymuyor' Yunanistan'ın malum, son dönemlerdeki tutumu siyaset anlayışımıza asla uymuyor. Son dönemde özellikle kendisine İstanbul'da verdiğim yemekten sonra bir teklifte bulundum. Bundan böyle aramızdaki ilişkileri ikili yapalım üçüncü kişileri aramıza sokmayalım dedim. Buna rağmen Amerika'da yaptığı konuşmada bu anlaşmamızı tamamen tersine dönüştürdü. Davos'ta da aynısını yaptı. Bir taraftan adalara, adacıklara özel ziyaretler yapıp silahlandırmaya gitmek gibi bir gayretin içine girdi. Lozan ve Paris anlaşmalarına göre bu adaları silahlandıramazsınız. Yunanistan böyle bir adımın içerisine girdi. ABD'nin burada üs kurma olayları, bu sorulduğu zaman alınan cevap, Rusya'ya karşı... Benim halkım bunları pek yutmuyor. Biz barışın egemen olduğu bir dünyayı tesis edeceksek bu adımlar neden atılıyor. Buna olumlu bakmıyoruz. Bunu yaptığımız ikili görüşmelerde liderlere söyledik. 'Ülkemde cezai bir durum olmadıktan sonra hapiste gazeteci yok' Benim şu anda ülkemde cezai bir durum olmadıktan sonra hukuk noktasında herhangi bir cezai yaptırıma muhatap olmadıktan sonra gazeteci, kalemşor, fikir bunlardan cezaevlerinde olan yok. Bunların hepsi dezenformasyon, bunları biz yutmayız.  'Siyasette dün dündür bugün bugündür' ('Biden'le aranız gergindi, toplantıda ne değişti?' diye soran muhabire) Siyasette dün dündür bugün bugündür. 24 saatte siyasette çok şey değişir. Türkiye-ABD ilişkileri çok çok eski. Ben başbakan olmadan önce Sayın Bush ile bir süreç başlattım. İyi ve kötü günler oldu ama Türkiye-ABD ilişkileri yolunda devam etti. '147 kez hava sahamızı ihlal eden Yunanistan bunun hesabını vermek zorunda' Yunanistan germedikten sonra biz germeye meraklı değiliz. Ama 147 kez hava sahamızı ihlal eden Yunanistan bunun hesabını vermek zorundadır. Buna karşı Türkiye'nin hava kuvvetleri cevap verdiği zaman bundan rahatsız olacaksın. Adaları silahlandırması anlaşmalara ters. Bu anlaşmaları okuyup ona göre adımlarını atsınlar.  ('Türk yargısında terörün tanımı nedir, AB sizin terörist olarak tanımladığınız bazı yapıları böyle tanımlamıyor' diye soran muhabire) Terörist konusunda belgeleriyle beraber, birçok insanı öldürmüş insanlar için terör bağlantılı demiyorlarsa o ülkenin yasalarına güvenmemiz mümkün değil. Yargı organlarımız ve istihbaratımız bu belgeler olmadan iadeleri istemez."