'FETÖ Zanlılarını Yakalayan Devlet, Çevrecilerin Katillerini Bulamıyor! "

'UNESCO Dünya Kültür Mirası' koruma bölgesinde bulunan ve 'Ekolojik Hassas Bölge' olarak tanımlanan Bergama Kozak yaylasında kurulmak istenen altın madenine ÇED olumlu kararı çıkmasına İzmir milletvekili Zeynep Altıok tepki gösterdi.

Kendisi de Bergama’lı olan Zeynep Altıok “Türkiye’de oksijen oranın en yüksek olduğu, dünyanın en kaliteli çam fıstıklarının üretildiği ve bilim insanları tarafından “ekolojik hassas bölge” olarak tanımlanan Kozak Yaylası günümüze kadar kendisini korumuş bir bölge. Kozak Yaylasında bulunan 17 köyün geçim kaynağı olan ve yılda yaklaşık 50 milyon dolarlık gelir sağlayan 5 milyon fıstık çamı, AKP iktidarıyla beraber maden şirketlerinin ellerine teslim edildi. Kozak’ta şu ana kadar 10 bine yakın ağacın kesildiğini biliyoruz. Konunun yakın takipçisiyiz. 2 yıl önce belediye başkanımız ilçe başkanımız ve örgütümüzle durumla ilgili bir çalışma ve rapor hazırlayarak ilgililere sunmuştuk. Ömrü 7-8 yıl olana altın madenleri için 800 yıllık geçmişi olan Kozak yaylasını yağmaya açıyorlar. Bölge halkı, geçim kapısı olan ve bu yüzden gözü gibi koruduğu, yıllardır orman yangını bile çıkmamış yaşam alanların yok edilmesini, talan edilmesini istemiyor” dedi.

İzni verilen bölgenin yüzde 95’inin orman arazisi olduğunu belirten Zeynep Altıok “Aynı bölge için daha önce verilen ÇED raporunu mahkeme iptal etti. Bilirkişi raporunda gerekçe olarak; Rehabilitasyonla özgün ekosistemin yeniden kurulması mümkün değildir denilerek, proje alanının yüzde 95’inin ormanlık olduğu ve bölgede endemik bitki türlerinin yanı sıra koruma altında olan hayvanların varlığı gösterildi. Şimdi isim değiştirilerek ÇED olumlu raporu alındığı söyleniyor. AKP kontrolündeki kayyımla yönetilen şirket, iktidardan aldığı güçle hukukun arkasından dolanıp mevcut mahkeme kararını aşındırmaya çalışıyor. Tarihte de görülmüştür ki Bergama’daki altın direnişi tüm dünyada ses getirmişti. Çünkü haklı bir direnişti. Bizler bu kararın iptali yönünde hukuki mücadelenin yanı sıra tüm Bergamalılarla, STK’larla, aktivistlerle, ve parti örgütümüzle eylemli bir mücadele  yürüteceğiz. Çünkü dün haklıydık bugün de haklıyız ve mücadele edeceğiz. Şimdi tüm meşru yolları kullanarak toprağımıza, havamıza, suyumuza, ormanımıza sahip çıkma, tepki gösterme, eyleme geçme zamanıdır. En büyük eylemimiz ise 24 Haziran’da yapacağız. Bundan sonrasında böyle sorunlar yaşamamak adına, çevre katillerinin, doğa düşmanlarının yaptıklarına TAMAM diyeceğiz” diye konuştu.

Çevre ve doğa katliamları açısından Cumhuriyet tarihinin en büyük talanını yaşadıklarının söyleyen İzmir Milletvekili Altıok “Karadeniz’den Ege’ye, Akdeniz’e, Doğu Güneydoğu’ya kadar tüm Anadolu maden, taş ocağı, HES, RES, Termik santral,  inşaat, yol, köprü yapıyoruz diyerek talan ediliyor. Mahkemelerin kararları uygulanmıyor veya uygulandığında iş işten geçmiş oluyor. Taşına toprağına suyuna sahip çıkanlar ‘terörist’ ve ‘vatan haini’ olarak yaftalanıyor, hedef gösteriliyor. Daha dün Antalya’da taş ocaklarına karşı mücadele eden iki güzel insanı Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşini andık. Dışarıdaki FETÖ’cüleri arayıp bulup ülkeye getiren devlet, nedense öldürülen iki çevreciyi azmettirenleri bulamıyor. Devletin gücü polisiyle, jandarmasıyla ağacını korumaya çalışan gençlere, zeytinini korumaya çalışan yaşlı teyzelere, ormanına, merasına sahip çıkan köylülere yetiyor. Bu arada dereler kuruyor, sular zehirleniyor,  ormanlar yok oluyor, meralar satılıyor, doğal-kültürel alanlar talan ediliyor, hayvancılık- tarım bitiyor, köyler boşalıyor umurlarında değil. Ülkenin kaynakları, geleceği sadece 5-10 yıllık rantlar için yandaş şirketlere peşkeş çekiliyor. Millet olarak 24 Haziranda bunların hepsine TAMAM diyeceğiz”