İmamoğlu'ndan Soylu'ya: Troll gibi davranmasın, bakanlığını yapsın

İBB Başkanı İmamoğlu, İçişleri Bakanı Soylu için, 'Troll gibi davranmasın, İçişleri Bakanlığı'nı yapsın. Yapamıyorsa da gereğini yetkili makam yapsın diye diliyorum' dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun iddiaları ve gündeme ilişkin Anka Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu.

İBB hakkında başlatılan teftiş hakkında konuşan İmamoğlu, "Bizim teftişle bir sıkıntımızın olmadığını defalarca dile getirdik zaten. Kamu kurumları teftiş edilmeli. Her ne kadar adaletli davrandığını ima ediyorsa da ben, yani şahsen buna inanmıyorum. ‘AK Partili kurumlara, belediyelere aynı oranda yapıyoruz' sözüne inanmadığımı ifade edeyim. Zaten inandırıcı biri olmadığını da birçok konuda ispat etmiş bir kişi sayın Bakan ne yazık ki. Burada bizim teftişle ilgili bir sorunumuz yok. İstediği kadar yapılabilir. Teftişe gelen müfettişlere tavrımız gayet saygın bir tavırdır. Dileğimiz ve isteğimiz, teftişe gelen insanların hakkaniyetli bir biçimde işlerini, incelemelerini yapıp raporlarını düzenlemesidir" ifadelerini kullandı.

‘Esas yargıladığımız şey bakanın tavrı’

"Bizim burada esas zihnimizde yargıladığımız ve cevabını bulamadığımız şey, sayın Bakan'ın tavrıdır" diyen İmamoğlu, şöyle devam etti:

"Yani bir inceleme yokken, ortada bir teftiş yokken siyasi şov yapma adına Meclis'te çıkıp ‘terörist’ ya da ‘iltisaklı’ diye tarifte bulunarak, ‘terörist’ diyerek isimlerini tek tek sayarak, tabiri caizse onların propagandasını da yaparak oradan bağıra bağıra sayı vermesidir, isim vermesidir. Bizim karşı çıktığımız mesele budur. Müfettişlerin başımızın üstünde yeri var. Zaten teftişlerini sürdürüyorlar, incelemelerini sürdürüyorlar."

'İBB tarihinde yok'

Soylu'nun ‘Dosyalara el koymadık’ iddiasına da yanıt veren İmamoğlu, "Nasıl bir programmış bilmiyorum. Ben izlemedim programı bu arada. İzlemek de açıkçası çok canımı sıkar, izlemeyi de tercih etmem. Bizim soruşturma açtığımız 35 dosyanın tamamına el koyarak süreci devralmışlardır. Bu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarihinde yok. İlk defa, 'Sen soruşturamazsın, ben soruşturacağım’" dedi.

'Bize söz yetiştirme, görevini yap'

İmamoğlu, Soylu için,  "Boş işlerle uğraşma. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni, Başkanı'nı, o kıskançlığını bir kenara koy. O seçimi kaybettiğin akşam ağladığını, ağlamadığını, beni ilgilendirmiyor. Onları da bir kenara koy. Görevini yap. Yap görevini. Açıkla teftişi, varsa sorun. Zaten biz ona da itiraz edeceğiz yani. Hani hakkımızı, hukukumuzu arayacağız. O ayrı bir mesele. Görevini yap. Görevini yapmadan bize söz yetiştirme işini kenara koy" ifadelerini kullandı.

35 dosyada 13 milyar doları bulan yolsuzluk rakamına ilişkin de konuşan İmamoğlu, şunları ifade etti:

"Tabii kümülatif olarak oradaki rakamların değeri bu. Ama tabii bunlar soruşturulacak; ne kadar usulsüz, ne kadarı hangi hatalar yapılmış? Belki, başka soruşturma perdelerini de aralayacak. Dosyalar belki demeyelim. O konuda da elimizde tabii bazı veriler var. Ancak dediğim gibi hukuken, idari hukuk olarak, yani kamu hukuku olarak ne yazık ki önümüze set kurmuştur. Engellemiştir bizim soruşturmamızı. Evet. Aynı şekilde kendileri de soruşturmayı yürütmemektedir."

Karaismailoğlu hakkında savcılığa çağrı

Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’yla ilgili yolsuzluk iddiası değinen İmamoğlu, "Tabii ki biz bütün belgeleri verdik. Süreç savcılıkta. Savcılığın bu süreci hızlı yönetmesini ve yürütmesini talep ediyoruz. Evet, bu konu şahsın bakan olmasıyla ilgili değildir. Daha öncesinde başlatılmış bir süreçtir. Dolayısıyla ciddi bir olaydır. Yani neredeyse bugünkü değeri 100 milyon lirayı bulacak, yani bugünkü döviz artışıyla anlaşılması için söylüyorum. Bugünkü değeri 100 milyon lirayı bulacak değerde bir rakamın, yapılmamış bir işe rağmen parasının ödenmesiyle sonuçlanmış bir sürecin sorumlularıdır. Bu nettir, tespitlidir. Bir zimmet konusudur. Biz, gerekli işlemleri yürüttük. Savcılığı göreve davet ediyoruz" diye konuştu.

‘Gazetecilere para ödendi’ iddiası

Bazı gazetecilere para ödendiği iddiasına yanıt veren İBB Başkanı İmamoğlu, şunları söyledi:

Hani az önce müfettiş meselesi dediniz ya bu da ona benziyor. Yani niye? 'Sadece terör soruşturması yapıyoruz.' Hayır, dört koldan soruşturma yapılıyor şu anda. Birçok mevzuya dair, yani bakın bu da bir yalan ifade. Dört koldan niye? ‘Biz bir şey dedik. Gidin bir şey bulun' iddiasını... Biz ama saygın müfettişlere güveniyoruz ve inanıyoruz. Yani bir şahsın siyasi ihtirasının peşine düşmeyecek kadar saygın ve birikime sahip müfettişlerin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla yani bir teftiş saldırısı var. Yani 2012'den beri, biz gelene kadar teftiş olmayan İBB'ye birçok teftiş saldırısı var."

Soylu'ya tepki gösteren İmamoğlu, "Onun için bütün bu yalan ifadelerin üstüne bir de efendim ‘Gazetecilere maaş veren, 30 bin lira, 40 bin lira’… Sayın Bakan'ın inandırıcılığını toplum şöyle sorgulasın: Ne dedi sayın Bakan? Bir televizyonda '10 bin dolar maaş alan milletvekili' dedi. Bu konuda ne dedi? 'Savcılığa gidip suç duyurusunda bulunacağım' dedi. Ne kadar geçti üstüne? Herhalde 7-8 ay geçti. Televizyondaki muhabbette o gazeteci niye bunu sormadı ona? 'Yahu siz daha önce de 10 bin dolar bir milletvekili maaş almıştı' dediniz. ‘Niye gidip bunun başvurusunda bulunmadınız? Bunun hesabını sormadınız. Şimdi siz bunu söylüyorsunuz.' Gazetecilik rolü üstlendim, kusura bakmayın. 'Şimdi siz bunu söylüyorsunuz. Biz nasıl inandıracağız milleti? Şimdi de diyorsunuz ki ‘20 bin lira, 30 bin lira gazeteciler maaş alıyor.' Troll gibi davranmasın sayın Bakan, bakanlık yapsın. İçişleri Bakanlığı'nı yapsın. Yapamıyorsa da gereğini yetkili makam yapsın diye diliyorum, istiyorum." dedi.

İmamoğlu, şunları kaydetti:

"Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ciddi bir meseledir. Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ülkenin, hepimizin kahramanca izlediği polisinin, jandarmasının başındaki yetkili kişidir. O saygınlığa yakışacak bir biçimde davransın. Benim dileğim ve isteğim odur. Yoksa iki genel başkanın katıldığı, bir polis merkezinin yapıldığı ve açılışının yapıldığı ortama tek bir polisin, tek bir memurun, tek bir komiserin dahi baskıyla gönderilmediği bir süreci sorgulasın."