İzmir'de emeklilerden 'geçinemiyoruz' eylemi
Bornova'da eylem düzenleyen Tüm Emekliler Sendikası, 'bütçede emeklilere ve onların dul ve yetimlerine TÜİK'in belirlediği yoksulluk oranından aşağı olmayacak bir pay' talep etti.
2022 yılı merkezi yönetim bütçesi görüşülmesinin sona ermesinin ardından, yeni bütçede emeklilerin mali olarak ihmal edildiğini belirten Tüm Emekliler Sendikası bir eylem düzenledi.
İzmir'in Bornova ilçesinde bir araya gelen emekliler, bütçe metninde emeklilere yer verilmediğini ancak "döviz cinsinden yolcu garantili yol, köprü, tünel, hava alanı ihalesi alanlar, hasta garantili şehir hastanesi ihalesi alanlar"ın var olduğunu belirti.
Eylemde basın açıklamasını okuyan Tüm Emekliler Sendikası Bornova Şube Başkanı Mehmet Düşünceli, "Bütçenin gelir kaynaklarının; emekçilerden kesilen gelir vergileri ile tüketim maddelerinden alınan dolaylı vergilerden oluştuğunu görüyoruz. Ülkenin kanını emen bir avuç sermayedardan alınan vergilerin üç beş katı çeşitli istisnalar, teşvikler ve vergi afları ile onlara geri veriliyor.
20 Aralık 2021 Pazartesi gününe kadar döviz kurları ve altın fiyatları tavan yaptırılarak uluslararası sermayenin ve ülkemizdeki uzantılarının servetlerine servet kattılar. Aynı günün gecesinde döviz kurları ve altın fiyatları yüzde kırk düşürülerek aynı grupların servetleri daha da büyütüldü. Bunu da bize bir başarıymış gibi anlattılar." dedi.
'Aradaki farkı biz ödüyoruz'"Madem döviz kurları ve altın fiyatları düşürülebiliyordu neden yükselmesini seyrettiniz?" denilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"Bütün mal ve hizmet fiyatlarının yüzde yüz zamlanmasına neden sebep oldunuz? Bir ülkeyi yönetenler “Bu durumdan büyük sermayedarların haberi vardı, küçük tasarruf sahipleri silkelendi, onları ezdiler” anlamına gelen sözler sarf ediyorlarsa kimin çıkarlarını korumak ve kollamaktadırlar?
Ülkemizdeki bankaların yüzde sekseni yabancı sermayenin. Bizi yönetenler faize karşı olduklarını, faizi düşüreceklerini, hatta daha ileri giderek halkın dini duygularını buna referans gösteriyorlar. Faizin düşmesini biz emekçilerden daha çok kim isteyebilir? Ancak iş söylendiği gibi değil, herhangi bir bankadan kredi istediğinizde sizden yüzde 24 faiz talep ediyor, hani faiz yüzde 14’e düşürülmüştü! Ama bankalar, Merkez Bankasından yüzde 14 ile milyarlarca lira alıp kapıdan çıkınca Hazine’ye yüzde 22 faizle veriyor veya Devlet Bonosu, tahvil alıyor. Aradaki yüzde 8'lik farkı da biz emekçiler ödüyoruz."
Sadece üç yüz bin kişiye döviz kurlarının yükselmesinden doğacak zararlarının 84 milyona yüklendiğini belirten emekliler, "Hepimizin ve ülkemizin çıkarları için yapıldığı söylenen kararlar kimlere yarar sağlıyor?" dedi.
'Hiç kimseden iyilik, sadaka, lütuf, bağış istemiyoruz'Yönetenlerin "ülke kaynaklarının kıt olduğunu, eğer emeklilerin istediğini verirlerse ülkenin batacağını" söyleyerek yalan söylediklerini belirten açıklamada "Son üç ayda 2022 bütçesinin iki katına yakın para, uluslararası sermayeye ve onun ülkemizdeki komisyoncularına aktarıldı. Kaynaklar; rantiyeye, savaşa, yandaşa aktarıldığında ülke batmıyor ve yönetenlerin aklına kıt kaynaklar gelmiyor!" denildi.
2022 Bütçesinin emeklilerin, emekçilerin insanca yaşayacağı bir durumda olmasını talep eden emekliler, "Her birimiz otuz-otuz beş yıl alın teri döküp değer ürettik, emeğimizin karşılığını istiyoruz. Hiç kimseden iyilik, sadaka, lütuf, bağış istemiyoruz." ifadelerini kullandı.
Tüm Emekliler Sendikası Bornova Şube Başkanı Mehmet Düşünceli tarafından okunan açıklamada emekliler taleplerini şöyle sıraladı:
2022 Bütçesi halkın taleplerinin karşılandığı bir bütçe olsun. Biz emekliler, insanca onurlu bir yaşam sürmek istiyoruz. Yoksul yaşamak istemiyoruz. Yeniden değerlendirilerek yapılacak bütçede emeklilere ve onların dul ve yetimlerine TÜİK’in belirlediği yoksulluk oranından aşağı olmayacak bir pay istiyoruz. Sermayeye, faize, silahlara, savaşa, rantiyeye değil, emekçiye, emekliye, halka bütçe istiyoruz! Bütçenin, ülkenin gerçek ihtiyaçları üzerinden oluşturulmasını, kaynakların bir avuç soyguncunun değil, halkın mutluluğu için kullanılmasını, bölüşümde adalet ve hakkaniyet ölçülerine uyulmasını istiyoruz. Koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerine öncelik verilerek hem sağlık çalışanlarımızın sosyal, kültürel, ekonomik refahının artırılmasını hem de tüm halkın parasız ve kaliteli sağlık hizmeti almasını istiyoruz. Eğitime yeterli bütçe ayrılarak, çocuklarımızın, torunlarımızın barınma sorunlarının ortadan kaldırılmasını, cemaat ve tarikat yurtlarında tecavüze uğramamalarını, yanmamalarını ve eğitim aldıkları alanda çalışmalarının sağlanarak iş cinayetlerinde ölmemelerini, her yurttaşın bilimsel, laik, demokratik ve kamusal bir eğitim almasını ve eğitim politikalarının ortaçağ karanlığından kurtarılmasını istiyoruz. Enerji üretme, maden çıkarma, daha çok verim elde etme yalanları adı altında topraklarımızın, ormanlarımızın, denizlerimizin, akarsularımızın yağmalanmamasını, özelleştirme adı altında kaynakların talan edilmemesini istiyoruz. Üretimin, yurttaşların ihtiyaçlarının karşılanması için yapılmasını, böylece işsizliğin sorun olmaktan çıkarılmasını, emekliliği hak ettiği halde “mezarda emeklilik” dayatmasıyla Emeklilikte Yaşa Takılan diye tabir edilen emekçilerin hemen haklarına kavuşmalarını istiyoruz. Ülkede yaratılan değerlerin yüzde doksanını nüfusun yüzde birinin, geri kalanını da yüzde doksanının almasını istemiyoruz. Her yurttaşın yeteneğine göre üretime katılmasını ve emeğine göre ücret almasını istiyoruz. Asgari ücret denilen ve emekçileri sefalete mahkum eden kavramın ortadan kaldırılmasını herkesin onurlu bir yaşam süreceği kadar ücret almasını istiyoruz. Ülkemizde yetişen tarım ürünlerinin ithal edilmemesini, kendi çiftçimizden esirgenen kaynakların yabancı ülke çiftçilerine aktarılmamasını, doğayı ve ekolojik dengeyi bozacak üretim biçiminin terk edilmesini ve çiftçimizin yabancı tohum kullanmaya mecbur edilmemesini istiyoruz. Tüm Emekliler Sendikası olarak, tercihlerini halktan yana yapan iktidarları yaratmak için, emek, demokrasi, barış ve adalet için herkesi, birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Siyasi iktidarın, haklarını savunan emeklilerin oluşturduğu örgütlerin kapatılması için çaba sarf edeceğine, uluslararası sözleşmeler göz önünde bulundurularak toplu sözleşmeli sendikal haklarının yolunu açacak hukuki düzenlemeler yapmasını istiyoruz.