İZSİAD, İzmir'in başarılı mimarı Semiha Güneş'i ağırladı

İZSİAD Başarı Hikayeleri Sohbetleri'nin bu haftaki konuğu Epig Mimarlık Yönetim Kurulu Başkanı, aynı zamanda İZSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Semiha Güneş oldu. İş Yaşamındaki başarıları, önemli kırılma anlarını İZSİAD üyeleri ile paylaşan Güneş, İzmir özelinde yaptıkları büyük projeleri de paylaştı.

İZSİAD Başarı Hikayeleri toplantısının açılışında konuşan İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt, İzmir’i baştan yaratan kadın olarak tanıdıkları Semiha Güneş’i ağırlamaktan memnun olduklarını söyledi. İzmir’in en önemli projelerinde mimar olarak imzası olan Semiha Güneş’ın hikayesini dinlemenin aslında İzmir’in hikayesini dinlemek anlamına geldiğini söyledi.

 

Epig Mimarlık Yönetim Kurulu Başkanı, aynı zamanda İZSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Semiha Güneş ise kendisine bu fırsatı veren İZSİAD’a teşekkür etti. Eğitim hayatını ve mimarlık mesleğini seçim sürecini anlatan Semiha Güneş, “İzmir Güzel Sanatlar Fakültesi altında bir Mimarlık bölümü açıldı, o bölüme girerek bölümün ikinci mezunu oldum ve meslek hayatına atıldım” dedi.

 

Çalışkan bir öğrenci olarak değerli isimlerden önemli dersler aldığını, bu anlamda kendisini iyi yetiştirdiğini söyleyen Semiha Güneş, ‘Üniversitede de kalabilirdim ama ben bunu tercih etmedim. Serbest çalışmak istedim ve bir arkadaşımla bir başvuruda bulunduk, yüzlerce dosyanın altına girdik. Son derece hızlı olarak iş yaşamına dahil olmuş oldum. 4 sene burada çalıştıktan sonra büromuzu yine bu arkadaşımla açtık” dedi.

 

“Mimarı yarışmalar dönüm noktası oldu”

 

Her yeni mimarın yaptığı gibi yarışmalara katıldığını söyleyen Güneş, “Bornova Belediyesi ve Denizli Belediyesi yarışmalarını kazandım, Turizm Bakanlığı’nın Urganlı Projesi diye bir projesi vardı, onu da kazandık. O dönem için büyük olan 13 tane 8 katlı proje geldi. Gündüz belediyeye gidiyoruz müşteri kabul ediyoruz, gece çalışıyoruz. Bu şekilde 1 yıl boyunca çalıştık ve ekibimizi genişletmeye başladık” dedi. Tam büyüme döneminde 2001 krizi geldiğini söyleyen Güneş, “Bu krizle elimizde bir yığın senet ile kaldık. Kimse kapıyı çalmıyor. Bir süre bekledik ve sonra kalktık, İzmir’deki tüm mühürlü binaları tespit ettik. Onların tüm belgelerini toparladık, tasnif ettik ve o dönem Cengiz Bulut da Bornova Belediye Başkanı, ona gittik ve bu projelere tadilat projesi vereceğim dedim. Ancak kendisinin teknik olarak  veremeyeceğini, dava açmamı istedi” dedi. Her dosya için 8 dava açtık, tüm davaları kazandıklarını söyleyen Güneş,  “Ancak mesleki tatmin duygusu bu projelerde olmuyordu. Bu işin kalbi İstanbul’du, oraya yöneldim, 5 sene boyunca her hafta 3 gün İstanbul’a gittim. Danışmanlıklar yapmaya başladım. Yabancı mimarlarla tanışma fırsatını da bu dönemde buldum” dedi.

 

“İzmir’in önemli projelerinde Epiq imzası”

 

2010 yılında ortaklığını bitirdiğini ve yeni bir ekip kurarak İzmir’de de önemli projelere de imza attıklarını söyleyen Güneş, “20 kişilik genç ekibimizle beraber çalışıyoruz. Her çizdiğim projeyi ortaya koyuyorum, her arkadaşımdan eleştiri istiyorum” dedi. Bugün İzmir’in gündeminde olan kentsel dönüşüme ada bazında bakılması gerektiğini de söyleyen Güneş, “Ada dönüşmeli, parsel değil. Bu mantıkla dönüşüm olursa onun adı kentsel dönüşüm olur” dedi. Bir projeye bakarken ruhu olması gerektiğini vurgulayan Güneş, “Çevresine de uyumlu, sadece görsel değil içinde yaşamı kolay, konforlu mekanlar yaratmalıyız. Estetik olan ama ekonomisini de gözeten yapılar yaratılmalı” dedi. Mahal Bomonti, Bortar, My Via, Megapol İzmir, Narova gibi içine sinen güzel projeler yarattığını söyleyen Güneş, “Her birini kendiminmiş gibi çalıştım, içime sinen projeler yaptım, yapmaya devam ediyorum. Artık İstanbul’a gitmiyorum, onlar İzmir’e geliyor” dedi.

Kamuya da iş yaptığını söyleyen Güneş, “Bu kente borcumuz olduğunu düşünüyorum. O sebeple bize verilen görevleri de yaptım ve bedel almadım. Hala bu ilkeme sahip çıkıyorum” diye konuştu.