Kılıçdaroğlu: 85 milyonu bir avuç kişiye hizmet eder hale getirdiler

Kılıçdaroğlu, 'Bir avuç kişiyi zengin etmek, 85 milyonu bir avuç kişiye hizmet eder hale getirmek kabul edebileceğimiz bir şey değil' dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu, "Sarayın Türkiyesi'ne bakalım. Erdoğan ailesi var. Beşli çeteler var. Dört beş yerde maaş alanlar var. İhale takipçileri var. Rüşvet alan büyükelçiler var. 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçiler var" dedi. Kılıçdaroğlu bir süredir tartışma konusu olan "parti içi değişim" ve Halk TV'yle olan gerginlik konularında bir açıklama yapmadı.

"Neron Roma'yı yaktı, Erdoğan Türkiye'yi" diyen Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Vatandaş icra dairelerinde... Oradan da bir rakam vereyim. 1 Ocak ile 22 Temmuz arasında, geçen yılla aynı döneme baktığınızda icra dosyalarındaki artış yüzde 63. Şimdi bu gerçeği hükümet kuruldu, tek kişilik hükümet yetkiyi aldı. Bu tabloyu değiştirmek istiyor. Ne yapmam lazım diyor, 'Yeni vergiler getirmem lazım.' Biz AYM'ye başvurduk, umarım kısa süre içinde karar verirler. Vergi ve zam... Onun dışında bir şey yapılmadı. TBMM'ye ek bütçe getirdiler 1,1 trilyon liralık bir bütçe.

Akaryakıt zamları vatandaşın cebinden çalınan paradır. O nedenle biz, yapılan uygulamayı bir ekonomik soykırım olarak tanımlıyoruz. Bir avuç kişiyi zengin etmek, 85 milyonu bir avuç kişiye hizmet eder hale getirmek kabul edebileceğimiz bir şey değil.

'Erdoğan hükümeti vatandaşa hizmet etmiyor'

Kimse biriktirdiği ve çaldığı servetin esiri olmamalıdır. Esiriyseniz siz bir ülkeyi yönetemezsiniz. Soru şu; bütün bunların karşılığına baktınız zaman Erdoğan hükümeti kimlere hizmet ediyor. Vatandaşa hizmet etmediği açık. Dolarla ihale alanlara hizmet ediyor. 

Sarayın Türkiyesi ve vatandaşın Türkiyesi diye iki farklı Türkiye var. Sarayın Türkiyesi'ne bakalım. Erdoğan ailesi var. Beşli çeteler var. Dört beş yerde maaş alanlar var. İhale takipçileri var. Rüşvet alan büyükelçiler var. 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçiler var. Sarayın Türkiyesi'nde yaşayanların kira derdi, elektrik parası, yakıt parası, mutfak masrafı, okul masrafı, eğitim masrafı diye dertler yok. Asla ve asla işsizlik yok. Herkes malı götürmekle meşgul. Bir avuç 85 milyon buraya çalışıyor. Sarayın Türkiye'si her türlü israfın kaynağı. Sarayın Türkiyesi'nde oturanlar, vatandaşın kanına ekmek doğrayanlardır.

Vatandaşın Türkiyesi'ni hepiniz biliyorsunuz. Burada kiralar var, elektrik, doğalgaz, su fiyatları var, okul, kırtasiye masrafları var. Mutfakta yangın var. Vatandaşın Türkiyesi, Sarayın Türkiyesi'ne çalışıyor.

'Bu nasıl bir hukuk anlayışı?'

Gazeteci Barış Terkoğlu, ki medya dünyasının saygın Barış'larından birisidir. İkisi de Türkiye gerçeklerine katkı vermişlerdir. Barış Terkoğlu 10 Temmuz'da bir yazı yazdı. Yargıdaki bozulmayı anlattı ve o yazı karşısında bekledik ki Adalet Bakanlığı'ndan bir açıklama gelir, 'Böyle bir şey yoktur.' diye. Bu yazı çok önemli ama şu an adeta sahipsiz. Bu yazıdaki soruları bir yazı haline getirdim.

Önceki Adalet Bakanı Bozdağ döneminde HSK 1. Daire Başkanı Halil Koç ve bakan yardımcısı Hasan Yılmaz, seçimlerden önce nisan ayında İstanbul 10. Ticaret Mahkemesi Başkanı Ramazan Acar'ı kendileriyle görüşmek üzere çağırdılar mı?

Ankara'da yapılan görüşmede Halil Koç ve Hasan Yılmaz, Mahkeme Başkanı Ramazan Acar'ı tehdit etti mi, etmedi mi? Davanın mutlak firma lehine sonuçlanması lazım. O yüzden 3 Mayıs'ta mutlaka karar vermenizi istiyoruz. Davanın karar aşamasına gelip gelmemesi hiç önemli değil' diyorlar. Bu nasıl bir hukuk anlayışı?"