Lavrov: Ukrayna'daki bazı diplomatlarımıza ülkeden ayrılmalarını tavsiye edebiliriz

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov 'Eğer Anglosaksonlar kendi çalışanlarını tahliye ediyorsa, bizzat onların bir şeyler hazırladıklarını düşünmeye başladık' dedi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss Moskova'da bir araya geldi. İki bakan görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Batılı ülkelerin diplomatik temsilcilerine Ukrayna'yı terk etme talimatı vermelerinin Moskova'da soru işaretleri doğurduğunu söyleyen Lavrov "Onların eylemlerine bakacağız ve muhtemelen biz de diplomatik temsilciliklerimizdeki ana personel dışındaki çalışanlara evlerine dönmelerini tavsiye edeceğiz" dedi.

Sputnik'in aktardığına göre Rusya'nın Batı'dan talep ettiği güvenlik garantileri hakkında konuşan Lavrov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in NATO'nun genişlemesinin İstanbul ve Astana zirvelerinde tüm AGİT liderleri tarafından kabul edilen yükümlülükleri ihlal edeceği yönündeki açıklamasını anımsattı; hem Ukrayna'nın hem de Avrupa ülkelerinin ve Rusya'nın güvenliğinin sağlanması için karşılıklı olarak kabul edilebilir yaklaşımlar aramayı önerdi.

Lavrov şöyle devam etti: "Başta ABD ile olmak üzere, çalışmaları sürdürme konusundaki yaklaşımlarımızı anlattık. Batı'dan mazeretler değil, somut tepki almak istemediğimizi, AGİT kapsamında en üst düzeyde onaylanan ve herhangi birinin güvenliğini başkalarının güvenliğini zayıflatarak pekiştirmenin kabul edilemez olduğunu öngören yükümlülüklere Batılı meslektaşlarımız tarafından yapılan müdahalenin açıklanmasına yönelik talebimize Batı'dan somut bir tepki almaya ilgi duyduğumuzu belirttik. Burada herhangi bir kesişme noktasının oluştuğunu söyleyemem ancak bugünkü görüşmelerin İngiliz meslektaşlarımızın bu sorunun Rusya için taşıdığı önemi daha iyi anlamalarını sağlayacağını umuyorum."

'Konuşmamız bir dilsizle sağırın konuşması'

Mevkidaşı Truss'la Ukrayna'daki durumu detaylı olarak ele aldıklarını belirten Lavrov, "Dürüst olmak gerekirse, konuşmamızın bir dilsizle sağırın konuşması gibi olmasından hayal kırıklığına uğradım, dinliyoruz ama duymuyoruz. En detaylı açıklamalarımız boşa gitti" dedi.

'Her AB ülkesinden ayrı ayrı yanıt vermesini bekliyoruz'

Daha önce tüm AGİT ülkelerine ayrı ayrı mektup yazarak başkentlerden günümüz koşullarında bölünmez güvenlik yükümlülüklerini nasıl yerine getirmeyi planladıklarına dair bilgi talep ettiğini anımsatan Lavrov, AB'nin bu mektuplara ortak yanıt vermesi halinde diyaloğun sağlanmayacağını vurguladı.

Lavrov, "Duyduğuma göre, her ülkeden dürüst bir şekilde cevaplar vermesi yerine Avrupa Birliği, ulusal tutumların tüm nüanslarının ortadan kaldırılacağı ortak bir belge sunmak istiyor. Bu durumda diyalog kurulmayacağından eminim. O zaman muhtemelen bu durumdan nasıl çıkacağımızı düşüneceğiz" diye konuştu.

'Ukrayna'daki diplomatlarımızdan bazılarına evlerini dönmelerini tavsiye edeceğiz'

Lavrov, Batılı ülkelerin diplomatik temsilcilerine Ukrayna'yı terk etme talimatı vermelerinin Moskova'da soru işaretleri doğurduğunu söyleyerek "Eğer Anglosaksonlar kendi çalışanlarını tahliye ediyorsa, bizzat onların bir şeyler hazırladıklarını düşünmeye başladık. Onların eylemlerine bakacağız ve muhtemelen biz de diplomatik temsilciliklerimizdeki ana personel dışındaki çalışanlara evlerine dönmelerini tavsiye edeceğiz. Anglosakson meslektaşlarımızın neler düşündüklerini bilmiyorum" dedi.

Basında yer alan, Rusya'nın Kiev'i ele geçirmek için operasyon hazırlığı yaptığına veya darbe hazırlığında olduğuna dair spekülasyonlara da yanıt veren Lavrov, İngiltere Başbakanı Theresa May'in ülkesinde gerçekleşen Skripal vakasıyla ilgili ilk açıklamasında olaydan "büyük ihtimalle" Rusya'nın sorumlu olduğunu söylemesine gönderme yaparak, bu tür haberlerin de "büyük ihtimalle" serisinden olduğunu vurguladı.

Ukrayna topraklarında Rus birlikleri bulunduğu konusunda Batı'dan yöneltilen iddiaları da yanıtsız bırakmayan Lavrov, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ukrayna'da Rus birliklerin, ağır silahların bulunduğuna dair iddiaları Batılı ortaklarımızın vicdanına bırakıyorum. Tüm bunlar 'highly likely' (büyük ihtimalle) serisinden. Litvinenko, Skripal, Navalnıy örneklerini verdim, aynı suçlamalar söz konusu. Hiçbir zaman bunlarla ilgili bulgular sunmadılar, ancak bulgu olmadığını birkaç kez arka arkaya hatırlattığımızda, tüm bu açıklamalar görmezden geliniyor."