Madımak, İnsanlık Adına Utançtır
CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan 2 Temmuz Sivas katliamının yıldönümüne ilişkin açıklamalarda bulundu.
CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan 2 Temmuz Sivas katliamının yıldönümüne ilişkin açıklamalarda bulundu.
Arslan, “2 Temmuz 1993 bu ülkenin tarihinde kara bir lekedir, insanlık adına bir utanç günüdür” diyerek açıklamasının devamında şu görüşlere yer verdi.
“Bu ülkenin yetiştirdiği büyük halk ozanı, inanç önderi Pir Sultan Abdal’ı anmak için düzenlenen şenliklere katılanların tek amacı vardı, yüzlerce yıllık inançları ve kültürü yaşatmak, şiirle, yazınla, söyleşiyle, semahla barışı ve kardeşliği büyütmek.
Dört gün sürecek şenlik programına katılmak için Sivas’a giden aydınlar sanatçılar ve şairler sadece söyleşilere katılmak, kitaplarını imzalamak ve şarkılarını söylemek için oradaydılar.
Ülkemizin çok değerli ozanları, yazarları, bilim insanları, geleceğe umut olacak gençler ve çocuklarımız, başka görüş ve inançlara tahammülü olmayan, karanlık güçlerin, yobazların saldırısına uğradı, Madımak Oteli ateşe verildi, savunmasız ve masum 33 canımız orada can verdi.
26 yıl önce Madımak’ta yanan o ateş hala yüreğimizi dağlıyor, acımızda ilk gün ki kadar taze, aydınlık bir Türkiye için mücadelemizde aynı kararlılıkta.
Madımak davasında zaman aşımı hukuk adına bir utançtır
İnsanlık adına işlenmiş suçlarda zaman aşımı olmaz, 33 aydının, masum insanın yakılarak hayatını kaybettiği bir olayda dava zaman aşımı nedeniyle kapanmaz. Hukuk sussa da bizim hala yüreğimiz yanıyor, kaybettiğimiz insanlarımız, aydınlarımız, şairlerimiz için. Metin Altıok için, Muhlis Akarsu İçin, Behçet Aysan İçin, Asım Bezirci İçin, Asaf Koçak İçin, Hasret Gültekin için, Uğur Kaynar için, Nesimi Çimen ve 33 canımız için hala içimiz kan ağlarken adaletin adaletsizce verdiği zaman aşımı kararını ne aklımız alıyor ne yüreğimiz. O insanların acı hatırası karşısında bu davaların böyle sonuçlanmasını kabul etmiyoruz.
Toplumsal barış bir arada yaşamanın en büyük güvencesidir
Toplumsal barışın temel koşulu bu ülkede yaşayan farklı kültür, mezhep, etnik kökene sahip her yurttaşın bir birine saygı duymasından geçer. Kutuplaştırıcı söylemlerin bırakılarak kucaklayıcı bir dil her kesim tarafından kullanılmalıdır, özellikle de siyasetçiler, ülkeyi yönetenler buna daha çok dikkat etmelidir. Hak, hukuk, adalet tüm toplumun ortak ihtiyacıdır.
Bu katliamın faillerini bulduğumuzda, failler hak ettikleri cezayı aldığında, saldırıya temel hazırlayan kalıplar yok edildiğinde, mezhep, etnik köken ayrımı yapmadan tüm vatandaşlarımız, özgürce yaşayacağı, adil bir yapı kurduğumuzda hayatını kaybedenlere, yakınlarına bir nebze borcumuzu ödeyebiliriz.” diyen Arslan sözlerini söyle tamamladı, “Dilerim kimse bu ülkede düşüncesi, mezhep, ya da etnik kökeni için zarar görmesin, Madımak şehitlerimizi rahmetle anıyorum, dilerim ülkemiz bir daha böyle acılar yaşamaz.”