'Türkiye'yi üçe, İran'ı da altı bölgeye bölmek istiyorlar'

Eski İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, 'Suudi Arabistan'ı dörde, Türkiye'yi üçe, İran'ı da altı bölgeye bölmek istiyorlar' iddiasında bulundu.

Eski İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, Ukrayna savaşı ve dünyadaki son gelişmelere dair açıklamada bulundu.

Independent Türkçe Genel Koordinatörü Muhammed Zahid Gül'ün sorularını yanıtlayan Ahmedinejad dünya güçlerinin bölge ülkeleriyle ilgili uğursuz bir yol haritası olduğunu söylerken, "Suudi Arabistan'ı dörde, Türkiye'yi üçe, İran'ı da altı bölgeye bölmek istiyorlar. Bölgedeki ülkeleri bölüp küçük ve zayıf devletlere dönüştürmek istiyorlar. Bu onların yol haritası. Bu haritadan kurtulmanın tek yolu bölge ülkelerinin birlik olmasıdır" dedi.

Ahmedinejad'ın açıklamalarından bazı başlıklar şöyle:

ABD, Rusya ve Çin dünya için yeni bir plan oluşturmak istiyor. Rusya'nın Ukrayna'ya askeri saldırısı çerçevesinde Çin, Tayvan'a, ABD de İran'a saldırmak istiyor. Tüm bunlar, dünyanın bir değişim sürecinde olduğunu teyit ediyor. Tüm dünyada yeni bir proje olacak. Ukrayna'ya yapılan bu saldırıda, dünyanın dönüştüğü koşulların değişmekte olduğu ortaya çıktı. Bu benim görüşüm. Sonuçlarını siz de göreceksiniz. Planın ilk bölümünü uygulamaya koyuyorlar. Biz bu planın uygulanmasını engellemeye çalışıyoruz.  Çünkü birçok masumun hayatına mal olacak.  Bunun için geçmişteki gerçekliğe ve bugün yaşadığımız gerçekliğe bakalım. Geçmişe bakarsak Rusya'nın İran'ın kendisini desteklemediğine dair bahaneler bulması zor olur. Ama bugün bazı bahaneleri var. Bugün bir savaş halinde olduğunu söyleyebilir ve perde arkasında ABD ile ele ele verirken, İran'ı bu savaşta kendisine destek vermediği için mazur görebilir. ABD, son zamanlarda Japonya'da Hiroşima'ya atılanlardan daha yıkıcı etkilere sahip nükleer silahlar üretti. Rusya ise füze sistemlerini sergiliyor. Halkların ve onlara ait imkanların üzerinde kontrol sahibi olmak için füzeli silahlarının dünya üzerinde hegemonya kurmasını istiyor. Kapitalistlerin nihai hedefinin New York olduğunu ve New York'un da mevcut ekonomik sistem aracılığıyla dünyadaki tüm sermayelerin nihai varış noktası olduğunu biliyorsunuz. Suudi Arabistan'da, Irak'ta, Kuveyt'te ve İran'da var olan imkanlara bir bakın. Bu imkanlardan tüm dünyada kendi kontrol ve hegemonyasını sürdürmek için yaralananlar Amerikalılardır. Bu ülkeler, demokrasi sloganı altında dünyanın koşullarını değiştirmeyi planladıkları yerler. Sayın Biden'a bakın, Ukrayna halkını savunmuyor, iki ucu açık konuşuyor. Aslında Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasının önünü de o açtı. Eğer ABD, Rusya'ya sert tepki vermiş olsaydı, Rusya, Ukrayna'ya saldırmaya cesaret edemezdi.   Sayın Biden, Ukrayna halkının haklarından bahsetmedi. Aynı şekilde, Rus halkının haklarından da bahsetmiyor. Sayın Putin görev süresini 2036'ya kadar yani 14 yıl daha uzattı. Sayın Biden bunu demokrasiye aykırı bir durum olarak görmedi. Biden'ın başkanlığında yapılan Demokrasi Zirvesi de kendi hegemonyalarını dünyaya dayatmanın bir başka şekliydi.