Konuyla ilgili yapılan disiplin soruşturması sonunda yüzbaşı C.H, 10 gün aylık kesintisiyle cezalandırılırken, astsubay C.D'nin cezalandırılmasına yer olmadığına karar verildi. Odatv’de yer alan bilgilere göre bazı kaynaklar; Atatürk’e hakaret eden astsubayın bir tarikat mensubu olduğu, yine üst rütbeli aynı tarikat mensubu bir komutan tarafından kollandığını öne sürdü.
Antmen, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği önergede “Yüzbaşı C. H. savunmasında, Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş C. D.’nin konuşması esnasında araya girerek, TSK gelenekleri ast, üst münasebetlerine çok da uymayan bir tavırla kendisiyle muhatap olduğunu, kendisine ve Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Milli Mücadele kahramanlarına hakaret ettiğini ifade etmiştir” dedi.
Alpay Antmen’in önergesinde yer alan sorular şunlar;
- Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş C. D.’nin ülkemizin kurtarıcısı ve kurucusu ebedi başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’e ve milli mücadele kahramanlarımıza hakaret ettiği doğru mudur? Doğruysa bu kişi hakkında gerekli idari soruşturma neden açılmamaktadır? Atatürk’e hakaret eden birisi Türk Silahlı Kuvvetleri ve Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde nasıl tutulmaktadır?
- Yüzbaşı C. H.’ye ceza verilirken Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş C. D.’ye delil yetersizliği ileri sürülerek ceza verilmemesin gerekçesi nedir? Bu kişinin bir tarikat üyesi olduğu ve yine aynı tarikata mensup bir komutan tarafından korunduğu doğru mudur? Doğru ise ordu içindeki bu tarikat mensupları hakkında işlem yapmak için neden beklenilmektedir?
– Jandarma içerisinde bazı tarikatların faaliyet gösterdiği, bu tarikata mensup olan kişilerin komuta kademesinde yükseltildiği iddiaları doğru mudur? Ordunun yapısını bozacak ve ülkede ciddi güvenlik zafiyetine ve demokrasiye yönelik tehlikelere yol açacak bu gerici ve karanlık faaliyetleri önlemek adına ne yapıyorsunuz?
YORUMLAR