Türkiye'de 2016 yılında yürürlüğe giren kalıcı yaz saati uygulamasından bu yıl da vazgeçilmedi. Elektrik tasarrufu nedeniyle sabit uygulama sonrası özellikle çocukların sabah karanlığında okula gitmek zorunda kalmasına ise toplumun birçok kesimden tepki yağmakta.
EN BÜYÜK MAĞDUR ÇOCUKLAR VE KADINLAR
‘İleri saat' uygulamasının Merkez Bankası faiz uygulaması gibi saplantılı bir zihniyet anlayışından kaynaklandığını söyleyen CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, değerlendirmesinde, düzenlemeden en çok çocukların ve kadınların mağdur olduğunu vurgulayarak, "Gün daha doğmadan uyanıp karanlıkta evden çıkmak zorunda kalan çok sayıda kişi karanlıkta yola çıkıyor ve başta güvenlik olmak üzere ciddi sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Tek adam rejiminde saplantılı, bilim dışı uygulamalar milleti canından bezdirdi. Uygulamanın en büyük mağduru da her zaman olduğu gibi çocuklar ve karanlıkta işe gitmek zorunda kalan emekçi kadınlar olmaktadır" dedi.
İNSANIN BİYOLOJİK RİTMİNİ BOZDU
Kalıcı yaz saati uygulamasının borsa, bankacılık, uçak seyahatleri gibi birçok teknolojik etkileşimde senkronizasyon sorunlarına da yol açtığını söyleyen CHP'li Beko, insanın biyolojik saati denilen sirkadiyen ritmini de bozduğunu belirterek, "Sirkadiyen ritmini düzenleyen saatimiz aslında sadece bir zaman algısını değil aynı zamanda ruh sağlığımızı, beden sağlığımızı, iştahımızı, enerjimizi, duygu durumumuzu, dikkatimizi, konsantrasyonumuzu etkiliyor. Bu yüzden yorgun başladığımız günü yorgun bitirmek zorunda kalıyoruz. Karanlıkta evden çıkıp tekrar binalara giren insanlar bütün gün içeride çalışıyor ya da okuyor ve akşam saatlerinde çıktıklarında tekrar karanlık olduğu için gün ışığını görmeleri mümkün olmuyor. Bu da yetersiz gün ışığı alımı nedeniyle başta D vitamini olmak üzere eksikliklere yol açıyor" eleştirisinde bulundu.
UYGULAMADAN EN ÇOK ETKİLENEN İLLERDEN BİRİSİ DE İZMİR
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) tarafından kalıcı saat uygulamasından elektrik tasarrufu sağlanamadığı tam tersi tüketimin arttığı tespitini anımsatan Beko, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bu uygulamadan vazgeçtiğini kaydetti. Beko, Energy Report Dergisinin yayınladığı makalede, enerji tüketimi ve temel atmosferik verilerin, Türkiye'de beş yıldır uygulanmakta olan kalıcı yaz saati ile enerji tasarrufu sağlanmadığı gibi, günlük yük eğrisinde sürekli bir ötelemeye de sebep olmadığının açıkça ortaya konulduğuna dikkat çekti. Ülkenin en batısında yer aldığı için saat dilimi değişikliğinden en çok etkilenen illerden birinin İzmir olduğunu belirten CHP'li Beko, "İzmir‘de kış aylarında işyerleri ve okullar çoğunlukla gün doğumundan önce başlamaktadır. Sabah 08:00‘de mesailerine ve okullarına başlayan İzmirli hemşerilerim, özellikle Aralık ve Ocak aylarında yarım saat sonra gün doğumuna şahit olmaktadır" diye konuştu.
UYGULAMADAN BİR AN ÖNCE VAZGEÇİN
Daha önce Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun verdiği yaz saati uygulamasını sürekli hale getiren Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulması kararına dair açıklamasını da anımsatan Beko, iktidara uygulamadan vazgeçin çağrısında bulunarak şöyle konuştu: "Elektrik Mühendisleri Odası Danıştay’ın kararı sonrası yaptığı açıklamada, kış aylarında yaklaşık 7 milyar kilovat saatlik fazladan tüketimin ortaya çıktığını ve okul saatleri başta olmak üzere gündelik hayatı olumsuz etkilediğini belirtmiştir. Buradan hükümete sesleniyorum; kalıcı saat uygulamasının birçok olumsuz sonuçları bilimsel araştırmalarla gösterilmiştir. Öğrencilerde öğrenme güçlüklerine, riskli erişkin gruplarda çok çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Sözde elektrik tasarrufu denilen bu ucube uygulama ile tasarruf yerine daha fazla elektrik tüketilmektedir. İktidarı 5 yıldır bilimsellikten uzak bu saçma uygulamadan bir an önce vazgeçmeye davet ediyorum."
YORUMLAR