İşte o Açıklama:
Kuşatıyorlar…
Askeri kuvvetlerle, ordularla değil! Bizi biz yapan değerlerimiz ellerimizden alınarak kuşatılıyoruz.
Adalet sistemini, eğitim sistemini çökerterek kuşatıyorlar.
Tenceremizdeki yemeği, alın terimizi, emeğimizi, özgürlüklerimizi, çocuklarımızın geleceğini çalarak, kuşatıyorlar. İstiklal Marşımızı değiştirmeye kalkarak, kuşatıyorlar.
Cumhuriyet kurulduğundan bu yana, Mustafa Kemal Atatürk’ü tartışmaya açarak, onun değerlerini yok etmeye çalışarak, Cumhuriyet devrini kapatıp, hilafeti getirmeye çalışarak, kuşatıyorlar.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü müfredattan, andımızı ders kitaplarından çıkartarak, kuşatıyorlar.
TARİHİMİZLE KAVGA EDEREK TARİH BİLİNCİMİZİ YOK ETMEYE ÇALIŞARAK KUŞATIYORLAR
Tarihimizle kavga ederek, tarih bilincimizi yok etmeye çalışarak, kuşatıyorlar.
Özellikle Ohal kapsamında, bir ülkenin kimliği olan Anayasasını değiştirerek, tek adam diktatörlüğünü devreye sokarak kuşatıyorlar.
Yaptıkları kötülüklere ses çıkarmamamız, olana bitene göz yummamız için,
her gün ürettikleri farklı sahte algı operasyonlarının yaydığı korkularla, kuşatılıyoruz.
Medyanın tamamına sahip olarak tek seslilik istedikleri için kuşatıyorlar.
Anti demokratik seçim yasalarıyla kuşatıyorlar.
Ekonominin kötüye gidişiyle, işsizliğin artışıyla, dış politikada yarattıkları hasarlarla kuşatıyorlar.
Toplumu birbirine düşman ederek, ayrıştırarak kuşatıyorlar.
Dinimizi, inançlarımızı değiştirmeye çalışarak, kuşatıyorlar.
Farklı düşünenleri, fikirlerini özgürce söyleyenleri; öğrencileri, gençleri, akademisyenleri, gazetecileri , “Bu yaptığın yanlış” diyenleri ‘’terörist‘’ ilan ederek, hapis korkusu ile yaşamlarını ellerinden alarak kuşatıyorlar.
Temel görevlerini unutarak, vatanın ve milletin bekasını huzurunu korumayı bırakarak, yaşamları zorlaştırarak, kuşatıyorlar.
Konuşmalarındaki sert sözlerle, kendilerinden olmayanlara savurdukları tehditlerle, kendi halkına yönelttiği düşmanca sözlerle, hakaret ede ede, kuşatıyorlar.
Yüzbinlerce insanı KHK’larla açlığa, yokluğa mahkûm ederek kuşatıyorlar.
Tüm bunları, halkın doğruları öğrenmesinden korktukları için yapıyorlar. Halkın milli uyanışından korkuyorlar.
İktidar, sonunun geldiğinin farkında olduğundan, devleti elinden bırakmak istemiyor. Bunun için de gittikçe hırçınlaşıyor.
2019 SEÇİMLERİNDE KAYBETMEKTEN KORKUYORLAR.
2019 seçimlerini kaybetmekten çok korkuyor. Kazanmak için öncelikle seçim kanunlarını tek taraflı çıkarıp, kuralları kendilerine göre belirliyorlar.
Üzerimize düşen, iktidarın bıktıran baskılarına boğun eğmeyi bırakmalıyız. Özellikle de toplumun büyük bir bölümünün tüm bu kötülükleri, bu ölümleri normalmiş, gerekliymiş gibi görmesini, kabul etmesini engellemeliyiz.
Bakınız, çatırdıyorlar. Kendi içlerinde homurtular yükseliyor. Diğer taraftan batılı efendilerine parmak kaldırıyorlar.
Değişmeyen her zaman çürür. Toplumu çürüme noktasına getirmek istiyorlar. Bu sebeptendir ki, düşünmemizi ve sorgulamamızı istemiyorlar.
Başka bir yol elbette var. Ya bir yol bulacağız ya da bir yol açacağız!
Daha yaşanılabilir bir ülke için vatan topraklarımızda, susmadan geri çekilmeden mücadeleden vazgeçmemeliyiz. Hazırlanmalıyız. En yakın çevremizden başlamalıyız. Sokak sokak, kahve kahve, köy köy gezmeye ülkemizin bu karanlık durumunu anlatmalıyız.
Bir kurtarıcı beklemeyin, kurtarıcı biziz. Biz Türk Milletiyiz.
YORUMLAR