Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Birlik olarak Ulusal Süt Konseyi yönetiminden çekildiklerini bildirdi.
Bayraktar, süt sektöründe yaşanan sıkıntıları ve bunun et fiyatlarına etkisini değerlendirdiği basın toplantısında, Türkiye'de hayvancılığın sıkıntılı bir dönem yaşadığını ifade etti.
'AÇIKLADIĞI FİYATI KORUYAMAYACAKSA LAĞVEDİLMELİ'
Hayvancılıkta üretim maliyetlerinin üreticileri zorladığını belirten Bayraktar, "Sütte, yaklaşık 20 aydır üretici fiyatları artmamaktadır. Hatta son 3-4 aydır artmak bir yana, Ulusal Süt Konseyinin tavsiye fiyatı olan 1 lira 15 kuruşun çok altına inmiş, 70 kuruşlara kadar gerilemiştir. Yönetim Kurulunda üreticinin ağırlıkta olmadığı, 3 bakanlık, 3 üniversite, 3 sanayici, 3 üretici temsilcisinden oluşan, başkanı da sanayicilerden seçilen Ulusal Süt Konseyi, açıkladığı fiyatı koruyamayacaksa, fonksiyonunu yerine getiremeyecekse, verdiği kararın arkasında duramayacaksa lağvedilmeli, kapatılmalıdır. Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak Ulusal Süt Konseyinden çekiliyoruz. Yönetiminden de ayrılıyoruz" diye konuştu.
Bayraktar, okul sütü programıyla süt tüketimi artırılarak sanayiciye destek olunduğuna işaret ederek, talebi artıran bu kadar desteğe rağmen çiğ süt fiyatlarının litrede 70 kuruşa kadar düşürülmesinin kabul edilemeyeceğini söyledi.
Sanayicilere, üretimin sürdürülebilirliğinin korunması için çiğ sütte fiyatları düşürmeme çağrısında bulunan Bayraktar, "Çiğ sütte fiyat 70 kuruşlara kadar gerilemişken, 20 aylık sürede market fiyatlarının yüzde 25,4’lere varan oranlarda zam görmesinin izahı mümkün değildir. Biz sanayiciyi destekliyoruz ama onlar fabrika üzerine fabrika yaparken, ben ahırlarımı boşaltıyorsam bunda bir haksızlık var" değerlendirmesinde bulundu.
Tarım sektöründe serbest piyasa koşullarının oluşmadığına dikkati çeken Bayraktar, Et ve Balık Kurumunun, Et ve Süt Kurumuna (ESK) dönüştürüldüğünü ancak kurumun etkin şekilde devreye giremediğini savundu.
Bayraktar, ESK'nın acilen, zaman kaybetmeden piyasaya girmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Bir iki ay sonra piyasaya girerse, Et ve Süt Kurumu sütteki krizi önleyemez. Uygulamada geç kalınırsa bunun faydası olmaz. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Faruk Çelik’in bizim söylediğimiz noktaya gelmesini, Et ve Süt Kurumuna süt piyasasına müdahale talimatı vermesini, çiğ süt alıp süt tozuna dönüştürme kararını önemsiyor ve destekliyoruz. Bu müdahale olmazsa sektör ciddi bir krize girecektir. Böyle giderse, 70 kuruşluk fiyat 50 kuruşa düşer, ahırlarda bir tane hayvan kalmaz. Böyle olursa, halkımız, kıymayı kilogramı 50 liradan bile bulamaz."
Ziraat Odaları olarak, süt tüketiminin artırılması için bir kampanya başlattıklarını bildiren Bayraktar, kampanya kapsamında ziraat odaları merkezlerinde, ürün satış mağazalarında, ürün işleme tesislerinde, laboratuvarlarında süt ve süt ürünleri ikram edeceklerini anlattı.
"TEMSİL EDİLDİK DE NE OLDU"
Konuşmasının ardından gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Bayraktar, "Ulusal Süt Konseyinden çekileceğinizi ifade ettiniz. Üreticiler artık temsil edilmeyecek mi?" sorusu üzerine, "Temsil edildik de ne oldu? Sonuç odaklı olmamız lazım. Bu konsey ne yapıyor? Bu konsey sektöre hangi katkıları sağlıyor? Süt fiyatlarını deklare ediyor; 1 lira 15 kuruş süt fiyatlarının arkasında duramadı, 70 kuruşa kadar düştü. Müdahale edemiyor... Sektörü korumaya yönelik bir fonksiyon icra edemiyor. O zaman böyle bir konseye ihtiyaç var mı acaba? Bizim de böyle bir konseyde yerimiz yok" ifadelerini kullandı.
'1 HAFTA İÇİNDE MÜDAHALE ÇOK ÖNEMLİ'
Bir başka gazetecinin "Et ve Süt Kurumunun 1 lira 15 kuruştan süt alacağı ifade ediliyor. Bu yeterli mi?" sorusuna ise Bayraktar, "1-2 hafta içinde müdahale edilmesi çok önemli. Günde 4-5 bin ton civarında süt alınması gerekir. Şu andaki fiyatlara baktığımızda 1,15 lira, razı olacağımız bir fiyattır. 'Et ve Süt Kurumunun bu alımı piyasayı da bir miktar yukarı çekebilir' diye düşünüyoruz" yanıtını verdi.
Süt fiyatlarındaki artışın marketlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığına ilişkin soruyu yanıtlarken Bayraktar, "O da var ama sanayicinin de ürününe zam yaptığını görüyoruz. Sanayicinin fiyatlar geri giderken, ürünlerindeki fiyatları geri çekmediğini görüyoruz. Kazan-kazan politikası olmalı. Bu sektörün gelişmesi için üretici-sanayici entegrasyonunu kurmamız gerekiyor. Biz buna çalışıyorken, sanayicimiz bizi desteklemezse, fiyatları düşürmeye kalkarsa burda birileri kazanırken birileri kaybeder. Burada bir sömürü düzeni var. Müdahale kurumunun bir an evvel devreye girmesi lazım. Sektörde rekabet koşulları oluşmadı. Üreticimiz mağdur oluyor. Üretici örgütlerinin fonksiyonel olmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.
YORUMLAR