Mesajında kadınlara yönelik şiddete geniş yer ayıran Yücel, şiddet söylemlerinin normalleşmesinin, iktidarın kadınlara yönelik kabul edilemez ahlaki yakıştırmalarının, diyanet tarafından kadınların ve kız çocuklarının neredeyse erkeğe köle olarak yakıştırılmasının korkunç sonuçlarının yaşandığına özellikle vurgu yapan Deniz Yücel, şu ifadeler yer verdi. Milli mücadelede cephede, cumhuriyetimizin kurulmasında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün yanında yer alan Türk kadınımız, yeryüzündeki en fedakar, en korkusuz ve çağdaş kadındır.
Bugün demokrasilerine ve kadına verdikleri değere gıptayla baktığımız Avrupa ülkelerinin, kadınlarını ikinci sınıf insan saydığı, kadınların seçme seçilme, miras ve eğitim haklarının olmadığı dönemde, Türk kadınına Mustafa Kemal Atatürk tarafından verilen haklarla kadınlarımız tüm dünya da saygın bir yer edinmiştir. Ancak bugün gelinen noktada, AKP iktidarı ile birlikte başlayan mahalle baskıları, şiddet söylemlerinin normalleşmesi, iktidarın kadınlara yönelik kabul edilemez ahlaki yakıştırmaları ve yaşam tarzını sınırlayan çıkışları, diyanet tarafından akıl almaz bir şekilde verilen fetvalarla, kadınımızın ve kız çocuklarımızın cinsel bir obje ve neredeyse erkeğe köle olarak yakıştırılmasının korkunç sonuçlarını toplum olarak yaşıyoruz.
ÖNCE KADINLARIMIZI YAŞATMALIYIZ
Yalnızca bu yılın (2018) Ocak ayında 28 kadın öldürüldü, 147 çocuk istismara uğradı, 25 kadına cinsel şiddet uygulandı. Geçtiğimiz bir yıla bakıldığında kadın cinayetleri ve istismarında öylesine korkunç bir sonuç ortaya çıkıyor ki, telaffuz etmek bile insanın içini acıtıyor, utanç veriyor.
Elbette kadınlarımızın tek sorunu şiddet veya istismar değildir. Ancak kadınlarımıza diğer haklarını vermek için önce yaşatmak zorundayız. Kadın cinayetinde işler bu denli korkunç boyutlara ulaşıncaya, toplumda infial yaratacak olaylar gündeme gelinceye kadar bekleyenler, bugün yasaları değiştirmek, saçma sapan iyi hal uygulamasını kaldırmak için seferber olmuş durumda. Ancak bunca can yitip giderken, bunca çocuk annesiz, ablasız, kardeşsiz kalırken, tüm girişimlerimize, çağrılarımıza karşın bu olaylara seyirci kalanlar bilsin ki, bu cinayetlerde onlarda büyük sorumluluk sahibidir. Kadınlarımızın yaşam ve sosyal hakları için belki de önce erkeklerin eğitilmesi gereklidir. Yasaların değiştirilmesi konuşulmaktan öteye geçmeli, artık kadına şiddete göz yuman, koruyamayan, yasa da boşluğu gidermeyen herkese de ağır yaptırımlar getirilmelidir.
Bundan 84 yıl önce Atatürk'ün " Dünyada her şey kadının eseridir" diyerek kadınlarımıza kazandırdığı haklar bile, bugünün iktidar sahipleri tarafından çok görülmüş, OHAL şartlarıyla kadınlarımıza uygulanan baskı hat safhaya ulaşmıştır.
CHP OLARAK ÖNCELİĞİMİZ..
Kadınlarımızın sosyal ve ekonomik yükselişi, toplumda hak ettikleri yeri almaları ve korunmak
zorunda kalmayacakları bir ortam yaratılması, CHP olarak önceliğimizdir. Sadece 8 Mart'larda sorunlarının konuşulması, haklarının hatırlanmasıyla kadınlarımızın haklarına kavuşamayacağı kesindir.
Kadının emeğinin, fikrinin ve etkisinin olmadığı bir yönetim şekli düşünülemez. Aksi bir durum başarısızlık, gericilik ve istikrarsızlık getirir. Bizler 2019'da Türkiye'nin Adaletsizlikten ve kutuplaşmalardan kurtulmasının, cumhuriyet değerlerinin, demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün yeniden hayata geçirilmesinin ancak kadınlarımızla verilecek ortak mücadele ile sağlanabileceğini biliyoruz.
Ne zaman ki kadınlarımızı korunmaya muhtaç olmaktan kurtarıp her alanda özgür kılar, aslında cumhuriyetimizin ve ülkemizin kadınlarımız tarafından korunulmasına ihtiyacı olduğunu anlarsak, işte o zaman hayal ettiğimiz huzura ve kalkınmaya kavuşuruz.. Tüm bu duygu ve düşüncelerimle, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde kadınlarımızın verdiği mücadeleye destek veriyor, bu mücadele gününe liderlik eden kadınlarımızın, her zaman yanında yer alacağımıza söz vererek, emekleri ve mücadeleleri için teşekkür ediyorum.
YORUMLAR