Konak Gençlik Kolları Başkanı Okan Uslu eğitim sisteminin yetersiz olduğu vurgulayarak, “Bugün 19 Ocak Perşembe, çocuklarımız yarın karne alacaklar. Çocuklarımızın karnelerini inceleyip, notlarını eleştirmek yerine gelin hep birlikte İktidarın karnesine bakalım. Gördüğünüz üzere iktidar bu sene de sınıfta kaldı. Hepimizin çok iyi bildiği gibi konu çocuklara gelince mangalda kül bırakmayız. Siyasetinden sivil toplum kuruluşlarına kadar güzellemeler yapılır, nutuklar atılır. Peki çocuklarla ilgili düşüncelerimizi ne derece hayata geçirebiliyoruz, onları gerçekten koruyup geleceğe sağlıklı bir şekilde hazırlayabiliyor muyuz?” dedi
‘Sorunların temeli yoksulluktur’
Toplumdaki sorunların oluşmasının temelinde yoksulluğun olmasından şikayet eden Uslu, “Şimdi işin pratiğine hep birlikte bir bakalım. En başta şuna değinmek istiyoruz. Çok iyi biliyoruz ki toplumdaki çoğu sorunun doğrudan etkileyeni yoksulluktur. Eğer yoksulluk varsa bu beraberinde birçok toplumsal sorun doğurmaktadır. Bugün AKP iktidarı bilinçli tercihleriyle; yağma ve rant düzenlerinin devamı için halkımızı yoksulluğa mahkum ederken çocuklarımızı da yoksullaştırıyor, geleceğe hazırlıkta hayati öneme sahip olan çocukluk dönemini adeta sabote etmiş oluyor. Bugün çocuklarımız anne ve babalarının yoksullaştırılması sonucunda dengeli ve yeterli beslenme olanağını kaybetmiş durumdalar. Ekonomik sorunlardan kaynaklı evde anne ve babalarının yaşadığı huzursuzluk doğrudan kendilerine de sirayet ediyor. Sağlıksız konutlar, kötü barınma şartları, hatta aileleriyle birlikte evsiz olanlar ve daha nice olumsuzluklar…” diye belirtti.
‘AKP 20 yıldır eğitimi büyük bir yıkıma uğrattı’
Eğitimin Türkiye’deki durumundan da bahseden Uslu, “İktidarın lafa gelince hiç ağzından düşürmedikleri bir diğer konu:
Eğitim…
Devleti yönetenlerin asli görevlerinden biri de çocuklara nitelikli
eğitim hizmeti sunmak. Ancak gelin görün ki en temel yaşamsal
alanlardan olan eğitim de sağlık gibi alınıp satılabilir bir hale geldi.
Parası olanlar kolejlerde, dershanelerde eğitim alma şansına
sahipken, yoksul ailelerin çocukları bu imkana sahip değil. Eğitimde
belirli bir standart yakalanamadığı için de bu durum fırsat eşitsizliği
anlamına geliyor. AKP iktidarı 20 yıl gibi çok uzun bir süredir iktidarda ve eğitimde büyük bir yıkım yarattı. Eğitim-öğretimi dahi
istismar edilebilecek bir alan olarak gören iktidar, okullarda ideolojik propaganda yapmaktan dahi çekinmiyor, eğitimi bile bir
propaganda malzemesi olarak görebiliyor. Berrak beyinler esir alınmaya çalışılıyor. Bunun sonucunda doğal olarak nitelikli ve
bilimsel eğitim ortamı da ortadan kalkmış oluyor.
Buradan bir kez daha sesleniyoruz: Özel okullar kaldırılmalı, devlet
okullarında tüm çocuklarımız kaliteli eğitim alabilme şansına sahip
olmalı, fırsat eşitliği sağlanmalıdır. Devlet; okulları, yurtları teslim
ettikleri cemaatleri buralardan temizlemelidir. Anne ve babalar en
ağır gayri insani çalışma koşullarında gece-gündüz çalışıp, dünyanın
en yüksek vergilerini öderken; çocukları devlet yurtlarında
kalabilme imkanına sahip olmalıdır.
Tertemiz beyinleri tarikat ve cemaatlerin karanlığına teslim etmek
istemiyoruz. Daha fazla tecavüz ve intihar haberi okumak
istemiyoruz ! Sosyal ve lâik olduğundan bahsedilen bir ülkede
geleceğimiz olan çocukları; içli dışlı olduğunuz cemaatlerin eline
bırakamazsınız! Eğer bu bir program dahilinde ve bilinçli bir
politikanız değilse; çünkü biz öyle olduğunu düşünüyoruz, bu
yanlıştan bir an önce dönün!
Tarikatlar denetlenmediği için tarikat mensubu aileler tarafından
okula gönderilmeyen çocuklar var. Medrese denilen karanlık
yapılarda sözde eğitim alıyorlar. Tarikatlar denetlenmediği gibi, okul
çağına gelmiş ancak herhangi bir okulda kaydı bulunmayan
çocukların takibi de yapılmadığı için bu sorun da çözüme
kavuşturulamıyor. Eğer bu denetleme mekanizmaları çalıştırılsaydı,
fazla uzağa gitmeden önümüzde duran Hiranur Vakfı’ndaki vahşetin
yaşanmasının önüne geçilmiş olunacaktı” dedi
‘Gençlerimizin bu karanlık yapılarda
kaybolmasını asla kabul etmiyoruz’
Gençler için çalışma yapmayan hükümetten şikayet eden Uslu, “Şunu açık olarak ifade
ediyoruz: çocuklarımızın ve gençlerimizin bu karanlık yapılarda
kaybolmasını asla kabul etmiyoruz. Hiçbir yurttaşın tek bir
çocuğumuzu dahi bunlara kurban vermeye tahammülü kalmamıştır,
iktidar üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir!
Çocuk istismarı.. Bu suç en adi en aşağılık suçtur! İnsan onurunu
yerle bir eden çocuk istismarcıları bir kereden bir şey olmaz,
çocuğun rızası vardı gibi akla hayale gelmeyecek, toplumu öfkeye
boğan garabetlerle geçiştirilemez. Kim olduğuna bakmaksızın hukuk
önünde en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
Yarın Kardeşlerimize karne verilecek. Biz ise bugün hükümete bir kere veriyoruz. Gelin karnemize berber bakalım. “ diyerek sözlerine son verdi
Genç intiharları 5
Çocuk gelinler 5
Cinsel istismar 5
Çocuk işçiler 5
Eğitim sistemi 1
Torpil 5
İnançlara saygı 1
Özel gereksinimli çocuklara fırsat eşitliği 1
Staj sömürüsü 5
Kamuya atama 1
Adalet 1
Eşitlik 1
Ekonomi 0
YORUMLAR