Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezinde “Ege Üniversitesi Medya Günleri” gerçekleştirildi. Ege Üniversitesi Radyo ve Televizyon Topluluğu tarafından organize edilen etkinliğe, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, Televizyon Programcısı Erdoğan Arıkan ve Mustafa Açıkgöz, Çağdaş Işıl, Lütfi Karaca, Gazapizim, Geveze, Ege Capoeıra ve sanatçılar Merve Özbey, Ahmet Faik Dökmeci katıldı.
Meslek yaşamındaki deneyimlerini Egeli gençlere aktaran İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, mikrofonda 50. yılını geçirdiğini söyledi. Başkan Dikmen, “Son nefesimi verene kadar da buna minnettar olarak gideceğim. Dünya üzerinde hiç ölmeyecek olan radyoculukla işe başladım. TRT’de spikerlik yaptım, mikrofonla 50 yılı aşkın bir aşkımız var, ondan vazgeçemiyorum. Türkiye’deki birçok devlet ve özel üniversitede derslere gittim. Ege Üniversitesi radyo ve televizyon stüdyoları diğer birçok üniversiteye göre çok iyi durumda. 2015 yılında İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olduğum için Ege Üniversitesindeki görevimi etik ilkelerden dolayı bıraktım” dedi.
İş olanaklarının giderek zorlaştığına dikkat çeken Dikmen, “Bilgi ve teknoloji çağını yaşadığımız bu dönemde medyaya dördüncü kuvvet deniliyor ama benim için medya diğer kuvvetlerin de önüne geçen bir sektördür. Sektörde eskiden donanımlı olmak için sadece lise diploması gerekirdi. Sonra üniversite ve birkaç dil istenmeye başlandı. İleride ise belki de yüksek lisans ve doktora gerekecek. Eskiden Türkçe’si iyiyse bir de yönlendiren bir gazeteci varsa işin çok kolaydı, hemen işi öğrenebiliyordun ama günümüzde sürekli kendini geliştirmek, kullanılan ekipmanları ve programları öğrenmek gerekiyor. Eskiden ekmek aslanın ağzındaydı şimdi ise, ekmeyi aslanın midesinden çıkartmak lazım. Basın sektörüne girecek adayları çok parlak günler beklemiyor ama bu işin cazibesine kendinizi kaptırırsanız kopamazsınız. Türkçe’nin doğru kullanılması ve yazılması bizim meslek için çok önemlidir. Ne kadar doğru yazılırsa o kadar kolay öğrenilir” dedi.
“Gazetecilik kamusaldır”
Günümüz medyasıyla geçmiş medyayı kıyaslayan Dikmen, “Eskiden her gazetede en az bir iki tane düzeltmen çalışırdı. Nazım Hikmet, Nurullah Ataç bunlardan bir tanesiydi; içerik, anlam, noktalama işaretlerine kadar her şeyi kontrol ediyorlardı. Şimdi bu iş editörlere kaldı. Radyo, televizyon ile gazetecilik çok farklı değil. Radyo, televizyonun bir avantajı var oda diğer yayıncılık alanlarına göre anında yayın yapılması. Yapılan araştırmalara göre televizyon izlenme oranı yüzde 95 oranında azalmıştır, yine yazılı basın mecralarının okunma oranı da çok azaldı. Bizim görevimiz en objektif bir şekilde haberi yaparak, bozulmadan haberi halka teslim etmektir. Bilgi alma hakkı anayasal bir haktır. Yayında kimse dini, ırkı, engeli yüzünden kınanamaz. Gazetecilik kamusaldır. Kamu yararı olmadıkça kişinin özel hayatı yayınlanamaz. Tekzip konusuna gelince, haber kaç satır ve sütun yayınlanmışsa hata düzeltilirken aynı satır ve sütunda haber yapılmalıdır. Asıl önemli olan iletişim kurabilmek için kelime sayısını arttırmak ve zengin bir dil kullanmaktır. Radyo etki ve kullanım alanı en geniş olanıdır” diye konuştu.
Konuşmanın sonunda İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen’e, Ege Üniversitesi Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü aynı zamanda İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Prof. Dr. Dilek Takımcı tarafından “Teşekkür Plaketi” verildi.
YORUMLAR