Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan AK Parti'nin İzmir ilçe belediye başkan adaylarını açıklıyor.
Tanıtım toplantısı öncesinde Erdoğan açıklamalarda bulunuyor
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
"Cumhur İttifakı olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayımız Hamza Dağ kardeşimizin ardından bugün de ilçelerimizde aday göstereceğimiz isimleri açıklamak üzere bir aradayız.
Amacımız aday belirleme işlemlerini bitirerek tüm vaktimizi ve enerjimiz 31 Mart'ta sandıkları patlatmak için kullanmaktır.
Türkiye'de artık sadece şovla, sadece algıyla belediye başkanlığı yaparak şehirlerin yıllarını heba etme devri sona erdi.
Ulaşımıyla, suyuyla, arıtmasıyla, çevresiyle, sosyal destekleriyle ülkemize yarışır belediyelerle geleceğin Türkiye'sine yürüyelim. Bunu da her yerde, her durumda şehrinin hizmetinde, insanımızın yanında yer alacak Cumhurbaşkanıyla, belediye başkanıyla sağlayabiliriz.
Bizim adaylarımız belediye başkanlığında oturan ama gözü ve gönlü başka yerde olanlardan olmayacaktır. Vatandaşlarımıza hak ettikleri eser ve hizmetlerle buluşturmayan belediye başkanlarından bunun hesabını sormak boynumuzun borcudur.
Sayılı günleri öyle bir değerlendireceğiz ki kapısı çalınmadık hiçbir insanımızı bırakmayacağız. Adaylarımızla, teşkilatımızla, milletvekillerimizle sahada olacağız yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatacağız.
Mücadelemiz düşmanı topraklarımızdan atmakla, İzmir'de denize dökmekle bitmedi. Emperyalist güçler destek verecek figüranları, maşaları daima buldular. Kimi bilerek, kimi bilmeyerek rol üstlenenler tarih önünde hak ettikleri notları almışlardır. Milletimiz bir İzmir sevdalısı rahmetli Menderes başta olmak üzere kendi adamlarının hatıralarını da kalbinin en mutena köşesine yerleştirmiştir.
"DEMOKRATİK KALKINMA HAMLELERİMİZİ YERİNE GETİRDİK"
AK Parti böyle bir dönem sonrası ülkeyi yönetme sorumluluğu üstlenmiştir. Milletimiz 1970'li yıllardaki ideolojik kavgalardan, 1980'lerdeki darbeden, 1990'lardaki istikrarsızlıktan bunaldığı için, 2002 yılında AK Parti'yi tek başına iktidara getirerek nefes almak istemişti.
Hükümetimizin ilk dönemi sözlerimizi yerine getirmekle birlikte vesayet güçlerine karşı yürüttüğümüz mücadeleyle geçti. Ardından FETÖ ve PKK devreye sokularak vatanın bütünlüğü bozulmak, devletimiz ele geçirilmek istendi. Bu alçak saldırılara göğsümüzü siper ettik, bu hayasız akınları boşa çıkardık. Demokratik atılımlarımızı, kalkınma hamlelerimizi yerine getirdik.
Tüm bu süreçte 17 defa milletimizin huzuruna çıktık. Her biri tarihi imtihan olan seçimlerin tamamından da sandıktan alnımızın akıyla çıkmayı başardık. Şimdi 18'inci seçimimize hazırlanıyoruz. Milletimizin desteğiyle bu seçimleri de başarıyla tamamlayıp Türkiye Yüzyılı yürüyüşümüzü hızlandıracağız.
Güçlenen Türkiye sebebiyle dünyada olan hiçbir meseleye gözümüzü kapatma lüksüne sahip değiliz. Rusya-Ukrayna savaşının barışla sonuçlanması için gösterdiğimiz gayretin sebebinde bir hakikat var. Ortaasya'dan güney Asya'ya, Avrupa'dan Afrika'ya kadar kapsamlı ilişkiler ağının gerisinde bu hakikat var. Filsitinlilere yapılan katliamlara karşı en üst perden gösterdiğimiz tepkinin gerisinde aynı hakikat var.
Uluslararası Adalet Divanı'nın dün aldığı karar 'Dünya 5'ten büyüktür' haykırışımızın aksi sedasıdır. İsrail'i bir kez daha uluslararası toplumun sesine kulak vererek, katliamlarını durdurmaya çağırıyoruz.
Türkiye'nin sadece kendi topraklarından ibaret bir güç olmadığını hala anlamayanlar var. Şayet biz kendi topraklarımızla sınırlı kalsaydık, bizi bu coğrafyadan 40 defa kazıyıp atmışlardı. Her kim aksini iddia ediyorsa, bu ülkenin içe kapanmasını istiyorsa ardında ya bir ihanet ya bir sefil ya bir gaflet vardır. Biz kimin ne dediğine değil, milletimizin ne istediğine bakacağız.
Türkiye Yüzyılı'nın inşasını da aynı anlayışla yürüteceğiz. Bu süreçte İzmir'in bize vereceği desteği çok önemli görüyoruz. İzmirliyle aramıza kimseyi sokmadık, sokmayacağız.
Ne İzmir ne İzmirlilik kimsenin tekelinde değildir. Eser ve hizmet yerine istismar peşinde koşanların gayesi, İzmirlilere yaptıkları ihanetin ve yolsuzlukların üzerini örtmektir.
İzmir Körfezi'nin hali nedir ya? Kokudan geçemiyoruz. Bir zamanlar İstanbul'da Haliç böyleydi. Haliç'i bu pisliklerden biz kurtardık. Şu andaki zat göreve geldi, tekrar Haliç eski haline dönmeye başladı. İzmir'in ilçelerinin, sokaklarının hali ortada. Körfezi kokutup, o kokuyu bastırmaya çalışanların bu şehre verecek hiçbir şeyi yoktur.
Biz İzmir'e efendi olmaya değil, bu şehrin hizmetkarı olmaya talibiz. Konak Tüneli'ni bu anlayışla açtık, deprem konutlarını bu anlayışla yaptık. Bunlar da darbecilikle övünmekten, ecdada ve insanımızın değerlerine küfretmeye kadar her türlü rezillik var. Bu rezilliklerini Atatürk'ün silueti altında gizleyeceklerini sananlar 31 Mart'ta hak ettikleri dersi alacaklardır."
YORUMLAR