Olayın zincirleme yangın şekilde ilerlediğini anlatan soL editörü Emre Alım, “Çeşitli sebeplerle, birbirine çok yakın olan çok sayıda yanıcı madde var. Böyle bir yerde herhangi bir kıvılcımın mekanı aleve vermemesi imkansız” ifadelerini kullanmıştı.
Mekanın itfaiyeden yangın raporunu en son 2006 yılında aldığı, Beşiktaş Belediyesi'nin mekana verdiği son işletme ruhsatlarında itfaiye raporunun olmadığı, 1500 kişi kapasiteli kulüpte en az 4 çıkış kapısı olması gerekirken yalnızca 2 çıkış olduğu, bunlardan birinin de mal giriş-çıkışı için kullanıldığını da ortaya çıkmıştı. Ramazan bitmeden tadilatı bitirmek isteyen mafyöz patronun; tüplerin, içkilerin ve pürmüzlerin içinde çalıştırdığı işçilere kaçacak kapı bile bırakmadığı anlaşılmıştı.
'Yangın tüpü çalışmadı'
Yangından yaralı kurtulan ve yangın tüpüyle müdahalede bulunup, arka çıkıştaki yolu bulup kurtulan marangoz işçisi Ercan E.’nin olay sonrası alınan ifadesi ortaya çıktı. Milliyet'teki habere göre, kurtulan işçi Ercan E. ifadesinde, alevlere yangın tüpüyle müdahale ettiğini, 2. yangın tüpünün çalışmadığını ve yangının bitme noktasına geldiği için içeridekilerin kaçmayı bıraktığını söyledi.
'Kaynak işi yapan kişinin çalıştığı yerden bir anda alevler çıktı'
15 yıldır ustalık yaptığını, çalıştığı şirketin sahibinin olay sırasında ölen Ramazan Alpan’ın olduğunu söyleyen Ercan E., 20 Mart’tan itibaren mekânda tadilata başladıklarını belirterek şunları anlattı: “Mekânda locaları ve duvarları mobilya ile kaplıyorduk. Çalışmış olduğumuz yerin 10 metre arkasında kaynak işi yapan kişinin çalıştığı yerden bir anda alevler çıktığını gördük. Bu sırada ‘Yangın çıktı’ şeklinde bağrışmalar oldu.”
'Söndü diye insanlar kaçmayı bıraktı'
İfadesinde, yangın tüpüyle alevlere doğru giden 17 yaşındaki Efe Demir’in yaşının küçük olması ve yangından zarar görmesini istemediği için elinden aldığını söyleyen Ercan E., “Yanımdakilere uzaklaşmasını söyledim. Yangın tüpünü ateşin üzerine sıkarak ateşi söndürdüm. Yangın tüpü bittikten sonra tanımadığım birisi bana başka bir yangın tüpü verdi. Bu yangın tüpü mandalına basmama rağmen çalışmadı. Bu sırada yangın bitme noktasına geldiği için insanlar kaçmayı bıraktı” dedi.
'Göz gözü görmüyordu'
DJ kabininin arkasında çok şiddetli dumanların yükseldiğini söyleyen ve hastanede tedavisi süren Ercan E. ifadesinin devamında şunları anlattı: “O esnada elektrikler kesildi. Kaos ortamı olmaya başladı. İnsanlar bağırmaya başladı. İçerisi karanlık oldu, göz gözü görmüyordu. Ben kendi çabam ile koşarak tuvaletlere doğru gittim. Orada bir koridora girdim. Fazla duman yoktu. Ardından yoğun şekilde duman gelmeye başladı. Ayakta dumanın beni daha fazla etkilediğini anladım ve yere yatarak yerde sürünmeye başladım.”
'Dışarıya çıktığımda arkadaşlarımı aradım'
Ercan E. kurtulmayı nasıl başardığını da aktardı: “Koridordan sürünerek geçerek vestiyer kısmı bölümünden koşarak kendimi dışarıya attım. Dışarıya çıktığımda arkadaşlarımı aradım. İçeride kaldıklarını anlayınca itfaiyenin yanına gittim. Mahsur kalan işçilerin yerlerini göstermek için itfaiye ekibiyle içeri girdim, yerlerini gösterdikten sonra çıkarıldım.”
'Sadece 1 kapı vardı'
Gece kulübünün bulunduğu binada dükkân sahibi Muhittin Yartaşı ise “Burası bir pasaj normalde arka kapısından kulübe giriş, müşterilerin girdiği bir kapı var. Bir de arkada mal kabul denilen kapı. Başka kapısı yok. Yangın çıkış merdiveni olma şansı yok zaten eksi 2. katta” diye konuştu.
Emniyet’te ifadeleri süren şüpheliler için ek gözaltı süresi alınırken, soruşturmada gece kulübünün teknik servis personeli İbrahim B.’nin (36) de polis tarafından gözaltına alındığı öğrenildi.
'Bu resmen bir facia, bilerek işlenmiş bir cinayet'
Dört ay önce askerden gelen Barış Güngör’ün (21) kuzeni Adil Göngör, Barış’ın 3 gün içerisinde memleketine geri döneceğini söylediğini aktarırken “Bu işin peşini bırakmayacağız” dedi. Güngör’ün cenazesi Batman’da asri mezarlıkta toprağa verildi.
Yangında oğlu Akın’la (36) yaşamını yitiren kaynak ustası Yılmaz Kıhrı’nın (59), 31 Mart’ta oyunu kullanmak için Giresun’a geldiği, ardından geri dönüp, tadilatta çalışmaya devam ettiği ortaya çıktı. Baba ve oğlu için Tirebolu Menderes köyünde aile mezarlığında toprağa verildi. Yılmaz Kıhrı’nın yeğeni Salim Kıhrı, çıkış kapılarının kapatıldığını belirterek, “Bu resmen bir facia, bilerek işlenmiş bir cinayet. 3 kapısı var 2’sini kapatmışlar kalan bir kapıya ulaşabilmen için de en az 5-6 dakika yol yürümen gereken bir yerde. İçerdeki insanların çoğunun sigortasız çalıştığı bir yer. Kimliği olmayanlar var” dedi.
YORUMLAR