Mülkiyeti İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ait olan Beşiktaş’taki Swiss Otel arazisinin satışına karşı CHP’li Meclis üyelerinin açtığı davada mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. Davanın avukat İsmail Hakkı Atal, 
söz konusu arazinin beklenen büyük İstanbul depreminde kentteki en geniş toplanma alanı olabilecek nitelikte olduğuna dikkat çekerek, “43 bin 556 canımızı kaybettiğimiz 6 Şubat depreminde kamucu politikalara dönmemiz gerektiği bir kez daha ortaya çıktı” diye konuştu. 

Beşiktaş Vişnezade’de bulunan 63 bin metrekarelik Swiss Otel arazisinin İBB tarafından satılmak istenmesine karşı iki CHP’li iki Meclis üyesinin açtığı davada mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi. 

'İki Meclis üyesi kamu yararını korudu'

Davanın avukatı İsmail Hakkı Atal, söz konusu arazinin kamuya ait olduğuna işaret ederek, “Müvekkiller CHP'li belediye meclis üyeleri Özgür Öz ve Mehmet Ali Tüy; AKP ve CHP grubunun satış kararında ortaklaştıkları, halkın zararına olan bu işleme karşı muhalefet şerhi koyup dava açarak, görevlerinin gereğini yerine getirdiler ve kamu yararını korudular” değerlendirmesinde bulundu. 

‘Kamu arazileri şirketler tarafından yağmalanıyor'

Söz konusu arazinin beklenen büyük İstanbul depreminde kentteki en geniş toplanma alanı olabilecek nitelikte olduğuna dikkat çekerek, “43 bin 556 canımızı kaybettiğimiz 6 Şubat depreminde kamucu politikalara dönmemiz gerektiği bir kez daha ortaya çıktı. Yapı denetiminin özel firmalara verildiği ve müteahhitin kendisini para vererek denetlettirdiği, sonra da 43 bin canın göçüp gittiği ölümcül, vahşi kapitalist sistemin bir diger yansıması da depremlerde toplanma alani olacak kamu arazilerinin özel şirketler tarafından yağmalanmasıdır. Anayasanın değiştirilemez 2. maddesi gereği ‘demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti’ olması gereken Türkiye Cumhuriyeti; şirketler, karteller ve onların müritleri olan CEO'lar memleketi olamaz” dedi.

Mahkeme meclis kararını hukuka aykırı buldu

Davaya bakan İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin verdiği yürütmeyi durdurma kararında, arazinin satışıyla ilgili Meclis kararının hukuka aykırı olduğu belirtilerek özetle şu ifadelere yer verildi:

“Büyükşehir Belediye Meclisi'nin verdiği yetki ile protokole bağlanan dava dışı Anadolu Japan Turizm A.Ş. lehine 15.02.2032 tarihine kadar intifa hakkı devam ettiği hususu nazara alındığında, kesinleşen yargı kararının gerekçesinin ise ‘intifa’ hakkı olduğu ve ‘intifa’ hakkı devam ettiği sürece taşınmazın satışının söz konusu olamayacağı, aksine bir tasarrufun yargı kararının ihlali anlamına geleceği; kaldı ki mevcut durumda İstanbul 7. İdare Mahkemesi'nin saptamış olduğu hukuki durumun, taşınmazın hukuki statüsünün aynen devam ettiği, bu duruma göre de aksine bir tasarrufun yargı kararının uygulanmayacağı manasına geleceği nazara alındığında, mevcut yargı kararı hilafına alınan meclis kararı işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıkça hukuka aykırı olduğu saptanan, taşınmazların satışı durumunda ekonomik anlamda büyük hak kaybına neden olabileceği nedeniyle dava konusu işlemin hukuk aleminde telafisi güç ve imkansız zararlara yol açacağı sonucuna varılmıştır.”

Topbaş döneminde de satış gündeme gelmişti

1989 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin aldığı kararla arazinin üst kullanım hakkı Özyeğin ailesine ait Anadolu Japan Turizm A.Ş’ye verilmişti. Şirket, Dolmabahçe yakınındaki arazide yaptığı inşaatı Swiss Otel markasıyla 1991’de hizmete açtı. 2032 yılına kadar şirketin kullanımına tahsis edilen arazinin satışı daha önce 2010 yılında Kadir Topbaş döneminde de gündeme gelmiş ancak yine Meclis üyelerinin itirazıyla engellenmişti. 2022 yılında ise İBB Meclisinde AKP ve CHP grubunun ortak kararı ile arazinin satışı yeniden gündeme geldi. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin aldığı satış kararına CHP’li meclis üyeleri Özgür Öz ve Mehmet Ali Tüy şerh koyarak konuyu yargıya taşımıştı.