Sayın Işık, neden böyle bir çalışma yapma gereği duydunuz?
Öncelikle söyleyeyim, bu çalışmayı il başkanlığına 26 Ekim’de sona eren tarih itibariyle yapılmış başvuruları dikkate alınarak yaptık. Devlet memurları gibi kamu görevlilerinin 1 Aralık’ta biten başvuruları analizimizde yer almıyor. Ancak, basına yansıyan bilgilerden anlaşılıyor ki, bu başvuruları eklesek de analizlerimizde büyük değişiklikler olmayacak. Bir noktayı daha belirtelim, biz şu anki durumu ele aldık ama önceki seçimlere ilişkin verilerle karılaştırmalı değerlendirmeler yapmak da mümkün. Dileriz yapılır, yararlı olur.
Neden böyle bir çalışma yaptık? Hareket noktamız İzmir’de kadınların seçilecek yerlere talebini görünürleştirmekti. Görünürleştirirsek, daha iyisi nasıl olur, neler yapılabilir? bunları konuşabiliriz, diye düşünüyoruz. Çünkü verilere dayanmadan, ezberden konuşmak işin ciddiyetini azaltıyor.
İktidar Kadın Olmadan Olmaz
Ülkemiz nüfusunun da dünya nüfusunun da yarısı kadın. İzmir, nüfusun yarıdan biraz fazlasının kadın olduğu nadir şehirlerimizden biri. Lakin siyasette dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi bizde de kadının kendi var ama adı yok. Cinsiyet kotamız var, üyelerimizin en az üçte biri kadın, hatta bazı ilçelerde kadın üyelik oranımız yüzde 48-49 gibi eşite ramak kalmış oranlarda, buna karşılık seçilmiş kadın oranı hem milletvekilliklerinde hem de yerel yönetimlerde eşitlikten ve kritik eşik dediğimiz üçte birlik orandan ciddi şekilde uzak. Bu elbette sadece CHP’nin sorunu ve eksiği değil, genel bir sorun.
Sayılarla konuşursak, İzmir’de örneğin kadın milletvekili sayısı sadece 4. Oran CHP’de ve toplamda aynı, yüzde 14,3. Büyükşehir dahil toplam 31 belediye başkanımızdan -2’si CHP’den olmak üzere- toplam 3’ü kadın, yani yüzde 10 ucundan yakalanmış sayılabilir. Belediye meclis üyeliklerinde ise Türkiye’nin en iyisi İzmir ve bu CHP sayesinde oldu. Çünkü 2014 Yerel Seçimlerinde kazandığımız 450 meclis üyeliğinin 103’üne kadınlar oturdu. Bu cinsiyet kotası uygulaması ve kadınlar arası dayanışma sayesinde olmuştur. CHP İzmir, Türkiye’de yüzde 10,7 olan ortalamayı İzmir’de yüzde 23’e yükseltmiştir.
Bunları neden anlattım? Tabii ki çok az ülkede kadın temsilinin kritik eşiği üçte biri aştığını biliyorum. Ama Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi olarak bizim yüzümüzü döndüğümüz Batı’da, Avrupa ülkelerinde kadının siyasi temsili bizden çok üstte. Bunu da biliyoruz. Gelişmiş ülkelerde siyasette kadın erkek dengesine çok önem veriliyor. Çünkü kadın olmadan siyaset eksik, yarım kalıyor. Büyük ölçüde tek boyutlu, yeknesak hale geliyor. Siyaseti renklendirecek olan kadınlar ve gençler, onlar olmadan hayatımıza değen siyaset taşıma suyla değirmen döndürmek gibi oluyor. Çalışmamız bunun yapılabileceğini gösteriyor, o nedenle de kıymetli.
Peki elinizdeki verilerle aday adaylarıyla ilgili neler söylersiniz?
266 aday adayının %16’sı kadın. Dokuz ilçede hiç kadın aday adayı yok. Belediye Meclis üyeliklerinde ise kadın aday adayı oranı yüzde 20. İki ilçede başvuran kadın yok.
Gerçekten düşük bir rakam. Bu kadar az başvurunun nedenleri neler peki?
Ben başvuru sayısını hiç de düşük bulmuyorum. İzmir’de biri ben 2 büyükşehir başkanlığı için, toplamda da 45 başkanlık talebi aldık. 5 Aralık Seçme Seçilme Hakkı Kutlaması nedeniyle Ankara’da Kadın Kollarımız biz aday adaylarını bir araya getirdi, orda öğrendik ki Türkiye genelinde Aydın Büyükşehir Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu ile birlikte toplam 3 büyükşehir belediye başkan aday adayıyız. Kadın belediye başkanı aday adaylarımızın dörtte birden fazlası da İzmir’den. Yani, 2014’de ektiğimiz tohumlar bu defa boy attı, iki belediye başkanı ve 103 belediye meclis üyemizin olması kadınları heyecanlandırdı. Şunu da söylemeden edemeyiz, başvuru çok daha fazla olabilirdi. Birincisi CHP varlıklı kadınlar partisi değil, başvuru ücretleri kadınlar için yüzde 50 indirimli olsa da bir emekli maaşından yüksek kalıyor ve CHP’de emek veren yol arkadaşlarımın bir çoğu için yüksek geliyor. Ayrıca aday gösterilme söz konusu olduğunda kadınlarda erkeklerden çok daha yüksek nitelikler arandığını hepimiz biliyoruz, bu nedenle de emek verenlerin önemli bir kısmı aday gösterilmeyeceklerini düşünerek başvurmak istemiyorlar. Özetle geçmiş kötü tecrübeler doğal olarak geleceği etkiliyor.
Kadınların Heyecanı Bizi Başarıya Götürecek
AKP İzmir’de dışarıdan ve zayıf bir aday gösterdi. Ama bu bizi rehavete sürüklememeli. Bu bir yerel seçim, o halde bize lazım olan heyecanı Türkiye’nin şartları kadar yerelden adaylar da verir. O halde kadınlara yeni bir heyecan kazandırmak lazım. İşte bu heyecan kadın büyükşehir adayıdır, kadınların belediye başkanlıklarında ve belediye meclis üyeliklerinde üçte birlik görünürlük eşiğini aşmasıdır, hatta mümkünse eşit temsildir. Biz kadınlar olarak bunu talep ediyoruz, bunun için çaba harcıyoruz. Erkek arkadaşlarımızın da bizim destekçilerimiz olmasını bekliyoruz, destek verenlere teşekkür ediyoruz.
Kılıçdaroğlu Bir Kez Daha Tarihe Geçecek
AkP ve Cumhurbaşkanı yüzünden Türkiye hızla dünyadan ve Avrupa’dan kopuyor, sıradan bir ülke haline geliyor. Devlet karmakarışık, ne olduğu belirsiz bir yün yumağı halinde. Tek adam rejimi, otoriter ve demokrasiden uzak bir yönetim. Sonuç, dünyadaki saygınlığımızı kaybediyoruz. Amaç Cumhuriyet’i yaşatmak ve Atatürk ülküsünü gerçekleştirmek ise bunu sağlayacak dinamik güç kadınlardır. İzmir bu açıdan en hazır şehirdir. Ben Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve Genel Merkez yöneticilerimizin bu gerçeği gördüğüne güveniyor, inanıyorum. İzmir tarihinde ilklere, yeni rekorlara Genel Başkanımızla imza atacağız. Kılıçdaroğlu, adalet yürüyüşünden sonra bir kez de bu başarı ile tarihe geçecek.
Başkanlar hem Partili hem de İzmirli olmalı
İzmir’i İzmirli ve CHP’li kadınlar olarak yönetmeye talibiz. Her ilçede çok kıymetli ve liyakat sahibi aday adayı kadın arkadaşlarımız var. Hem şehir dışından hem de parti dışından erkek ve kadınların getirilip aday gösterileceğine inanmıyorum. İnanmak da istemiyorum. Parti örgütlerinin vicdanını sızlatacak bir adım atılmayacaktır, diye düşünüyorum.
Peki aday adayı kadınların eğitim durumu hakkında bilgi verir misiniz?
Memnuniyetle. Belediye Başkanı aday adayı kadınların dörtte üçü üniversite mezunu, yüzde 14’ü daha da yüksek bir eğitim görmüş kadınlar Erkeklerde de eğitim düzeyi Türkiye ortalamalarının çok üstünde ama CHP aday adaylarında ortalamaları yukarıya çeken kadın başvurularıdır. Belediye meclis üyelikleri aday adaylarında 1550 başvurunun yüzde 20’si kadın. Kadın aday adaylarının yüzde 44’ü üniversite mezunu, yüzde 6’sı da daha da yüksek bir eğitim yapmış kadınlar. Erkeklerde bu oran yüzde 38 ve yüzde 1. Lise mezuniyeti kadınlarda yüzde 34, erkeklerde yüzde 29 oranında. Yani kadınlar meclis üyelikleri için başvurularda da ortalamaları yukarıya çeken daha yüksek eğitimli bir grup oluşturuyor.
Mesele kadın erkek meselesi değil. Mesele Memleket, Cumhuriyet ve Laiklik Meselesii.Birazönce de söylediğim gibi, mesele memleket, Cumhuriyet ve laiklik meselesi. Mesele günlük hayata değmek, günlük hayatı iyileştirmek için kadınların duyarlılığını yaratıcılığını siyasete kazanmak, kararlarda etki sahibi kılmak meselesi. CHP’nin çalışkan kadınlarının siyasette verdiği emeğin karşılığını almaları, kadınların siyasete ilgisini artırtır. Liyakat, başarıyı getirecek; bunu hep beraber göreceğiz.
YORUMLAR