Belediye başkanı olduktan sonra herkese eşit ve zamanında hizmet götürmek gerektiğini söyleyen Kaya, “Belediyeciliğin temel görevleri var, bunlar mutlaka yapılacak. Elbette kentin altyapı sorunlarıyla ilgileneceğiz, temizlik işlerini yapacağız, imar ile ilgili gerekli belgeleri sunacağız. Ancak belediye başkanlarına bunların ötesinde tarihsel bir sorumluluk düşüyor. Bizim gibi ülkenin geleceğine dair kaygısı olan insanların sadece temel belediyecilik anlayışıyla yetinmemesi gerekir. 16 yıllık AK Parti iktidarında tüm Cumhuriyet ve Atatürk kazanımları işlevsizleştirildi, anlamsızlaştırıldı, itibarsızlaştırıldı. Türkiye’nin genel sosyolojik ve zihinsel yapısına dair bir değişiklik yapılması gerekiyor. Eğer siz gerçekten çağdaş ve evrensel insani değerleri iktidara taşımak istiyorsanız, bu değerleri tüm topluma yayacak insan sayısını arttırmanız gerekiyor. Buna göre çalışmak, sorumluluk almak, mücadele etmek zorundasınız. Kaldırım döşemeyi, çöp toplamayı tüm partilerin belediyeleri yapıyor. Bizim bu anlayıştan en büyük farkımız laik, demokratik, çağdaş bir Türkiye’ye inanmamız.” şeklinde konuştu.
“ÜRETEN, DÜŞÜNEN, SORGULAYAN İNSAN İSTEMİYORLAR”
Türkiye gibi gelişmekte olan toplumların çalışmaktan başka bir kurtuluş yolunun olmadığını dile getiren Kaya, “Eğitim sisteminin ne hale geldiğini hepimiz görüyoruz. Çocuklarımız eğitim-öğretim yılının ortasında değişen sınav sistemiyle karşı karşıya kalıyorlar. Bu çocuklar birilerinin egosunu tatmin etmek zorunda mı? İktidar partisi bunu bilerek yapıyor. Çünkü üreten, düşünen, tartışan ve sorgulayan eğitimli insanları istemiyorlar. Eğitim seviyesi yükseldikçe toplum, çağdaş insani değerleri yaşatan, laik, demokratik siyasete inanan, hukukun üstünlüğünü savunan, liyakate önem veren CHP gibi bir partiyi tercih ediyor. Bizim bu insanların sayısını çoğaltacak yöntemleri bulmamız gerekiyor. Bu anlamda CHP’den başka birleşebileceğimiz bir mevzi bulunmuyor. Bizim tüm ayrılıkları bir kenara kaldırıp, birlikteliklerimizi ve ortak değerlerimizi ön plana çıkararak yan yana durmaktan başka çaremiz yok.” diye konuştu.
SORUMLULUK ALABİLECEK İNSANLARA İHTİYAÇ VAR
Yerel seçimlerden sonra iktidarın baskıyı daha fazla arttıracağı öngörüsünü paylaşan Kaya sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Birincisi, Türkiye’de hukuk sistemi çökmüş ve adalet mekanizması tarihte görülmemiş bir siyasallaşmanın içerisine girmiş durumda. Ergenekon, Balyoz, İzmir Askeri Casusluk gibi kumpas davalarında insanlar uzun yıllar cezaevinde tutsak edildiler, aileleri perişan oldu, itibarsızlaştırılmaya, vatan haini gibi gösterilmeye çalışıldılar. Bu kadar acı boşu boşuna yaşandı ve kumpas davalarında yargılanan herkes beraat etti. Sonuç olarak bugün gelinen noktada insanlar savcılara, hâkimlere
güvenemez hale geldiler. İkincisi, ülke olarak 2019 yılından sonra daha somut bir ekonomik krize hazırlıklı olmak zorundayız. Şirketlerin yılsonu bilançoları açıklandığında kredi alma olanakları azalacak ve daha net bir krizin içerisine düşeceğiz. Üçüncüsü, dış politikada iyi ilişkilerimizin olduğu hiçbir çağdaş ülke bulamıyoruz. Sınırımızda çok büyük tehlikeler bizi bekliyor. Akıllı dış politika hamleleri yapılmıyor, tamamen iç siyasete dönük günü kurtarma, seçimleri kazanma hamlelerinin peşindeler. Dördüncüsü, medyayı tamamen ele geçirmiş durumdalar. 7 gün 24 saat doğru olmayan haberlerle toplumu yanıltıyorlar. Yine hukuk sisteminin geldiği noktayla alakalı olarak Sözcü Gazetesi, Fox Tv, Halk TV gibi bağımsız medya kurumlarını hedefe koyup, tehdit edebiliyorlar. İşte tam da bu noktada baskılara karşı koyacak, mücadele edecek, sorumluluk alabilecek insanlara ve yapılara ihtiyacımız var. Bunu başaramazsak önümüzdeki yıllarda çok karanlık günler bizi bekliyor.”
YORUMLAR