Kaya, "Son cumhurbaşkanlığı sistemiyle beraber istişare, ortak akıl ortadan kalkıp yerine dar grup kitlelerinin çıkarları için sistem eğilip bükülür hale geldikten sonra işler geri dönülemez noktaya gidiyor. Sağlıktan ekonomiye, eğitimden sosyal hayata ne varsa özgürlük alanı sınırlandırıldıkça geri gider ve gidiyor" diyerek mevcut sistemde yaşanan sorunlara değindi.
Bütçe görüşmeleri üzerine de yorum yapan Kaya, "Malum en son bütçe görüşmeleri vardı. Gerçi önceki yıllardaki heyecan malum yok. Neden? Bütçe meclisten geçse bile bir şey ifade etmiyor. Eskiden bütçe geçmezse hükümet düşerdi, şimdi bütçe geçse de olur geçmese de. Cumhurbaşkanlığı sisteminde yönetim geçici bütçe ilan edip yoluna devam ediyor" diyerek meclisin bütçe üzerindeki etkisinin azaldığını savundu.
Bütçenin mevcut durumunu eleştirerek "Bu bütçe faizci tefeci rantçılara çok cazip. Ama sanayici, ihracatçı, üretici, tüccar, çiftçi, sabit gelirli, emekli ve hatta öğrenci için yıkım bütçesidir" dedi. Kaya, 2025 yılı için öngörülen enflasyon rakamlarına da şüpheyle yaklaştığını belirterek, "2025’te enflasyonun %20’lerde olacağı söyleniyor. Makyajlı hali bile öyle olmayacak. Neden bunu diyorum? 2023 ve 2024’te kaç defa enflasyon rakamı revize edildi sayısını unuttum. Tutmayacak, tutturamayacaklar" sözleriyle ekonomik gidişatın karamsar bir tablo çizdiğini ifade etti.
Suriye konusundaki değerlendirmelerinde Abdullah Kaya, dikkatli olunması gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı: "Bazı dostlar Suriye’yi soruyorlar. Diyorum ki Amerika 2003 yılında nasıl elini kolunu sallayarak gelip Basra’dan girip Bağdat’ı düşürdü, şimdi de birebir aynısı İdlib’ten çıkılıp Şam düşürüldü. Ben bu kadarını söyleyeyim siz gerisini anlayın."
Kaya, mülteci krizine ilişkin "ABD ve AB mültecilerden vs. yüklerden kurtulmak için mevcut hükümeti canı gönülden destekleyecektir. Kendi yüklerini bize yüklemek için çok cazip dönem ama dikkatli olmak lazım, gaza gelmemek lazım" diyerek uluslararası dengelere dikkat çekti.
Kaya, özgürlüklerin daraldığı bir ortamda hukuk devleti ilkesine dönüş yapılması gerektiğini belirtti. "Evvela fikir ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, sivil toplum özgürlüğü, etnisite ve inanç ifade özgürlüğü, yaşam biçimi özgürlüğü… Bunların adil devlet tarafından garanti altına alındığı hukuk devleti. İşte işin sırrı burada HUKUK," diyerek özgürlüklerin kapsamını vurguladı.
YORUMLAR