Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın 'İzmir Körfez Geçişi Projesi'nin yapımına olanak sağlayacak Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporuna yönelik geçen yılın Mayıs ayında açılan dava için oluşturulan bilirkişi heyeti, bölgede keşif yaptı.
İzmir Kent Konseyi Başkanı, Başbakan Binali Yıldırım'a bu projenin İzmir'e, İzmir'in gelecek elli yıllına nasıl katkısı olacağını sordu. Kent içi ulaşıma katkı sağlamayacak bu projenin, kentteki yoksulluğu arttıracağını ifade etti. Gruşçu: "İzmirlilere ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne sesleniyorum talan projesine dur diyelim. Gediz Deltası hepimizin!" diyerek İzmirlileri örgütlenmeye davet etti.
Karşıyaka Kent Konseyi Başkanı Selman Boyacıoğlu: "Bu tüm İzmir'i ilgilendiren bir olay. İstanbuldan göçlerin artması, İstanbul plakalı araçların arttığını görüyoruz. İstanbul bugün bitmiş durumda, daha yaşanabilir bir alana kaçmak isteyenler kendi rant çevrelerine katkı sağlamak adına bu garip projeyi destekliyorlar. İzmir'e hiçbir katkısı olmayan bu proje kent içi trafiğin artmasını sağlayacak. Rant projelerin kiraları, ev satışlarının, yaşanabilir alanlardaki doğa parçalarının yükselmesi İzmir Kültürünün bozulmasına neden olacaktır. Boyozumuza, gevreğimize sahip çıkmak istiyoruz. Tıpkı Körfezimize, kuşlarımıza ve çevremize sahip çıktığımız gibi." diyerek tepkisini dile getirdi.
Grup, projenin bölgedeki kuş türlerinin doğal hayatına zarar vereceğini öne sürdü. Grup üyeleri, projenin yapılmasının planlandığı bölgede bir araya gelerek, basın açıklaması yaptı. Açıklamayı grup adına okuyan Melih Yalçın, şunları söyledi:
"Bugün, adına Körfez Geçişi Projesi denilen projenin ÇED olumlu kararına karşı açılan davada bilirkişi heyeti keşif yapıyor. Ön projelerde 3.5 milyar TL’ye mal olacağı tahmin edilen, ancak aslında çok daha büyük maliyetlere mal olacak bu proje, merkezi hükümet tarafından İzmir’e dayatılmaktadır. Biz diyoruz ki; bu bir kent içi ulaşım projesi değildir. İzmir’in bu projeye ihtiyacı yoktur. Bununla birlikte kuzeyde İzmir Kuş Cenneti’nden (Gediz Deltası), güneyde İnciraltı bölgesine dek tahribata neden olacağı gibi, yüzülebilir Körfez hayalini kurduğumuz İzmir Körfezi’ne de geri dönülemez zararlar verecektir. Körfez Geçişi Projesi, kuzeyde yapım aşamasında olan İstanbul Otoyolu ile Çiğli’de sulak alanların ve Kuş Cenneti’nin olduğu bölgeden güneyde doğal sit statüsü değiştirilen İnciraltı ve Çeşme yarımadasını birbirine bağlayacaktır. Proje, İzmir’i rant çevrelerinin talan ve yağmasına açmanın, daha fazla betonlaşmaya boğmanın araçlarından biridir."
Projenin, bölgede yaşamlarını sürdüren kuş türlerine zarar vereceği savunan Yalçın, "Bu projenin, kentimizin doğal ortamına zarar vereceği açıktır. Proje alanında flamingo, kılıçgaga ve tepeli pelikan gibi türlerin dünya nüfusunun önemli bir kısmının yaşadığı bilinmektedir. Söz konusu proje gerçekleştiği takdirde, köprü ayağı, geniş çaplı yüzey yapılaşması gibi faaliyetlerden, bu türlerin nüfusları olumsuz etkilenecek ve farklı statülerle korunan Gediz Deltası’nın ekolojik ve habitat bütünlüğü zarar görecektir. Proje, ülkemizin önemli su ürünleri istihsal sahalarından biri olan İzmir Körfezi'nin bentik bölgesinde yapılması planlanan inşaat faaliyetleri, körfez ve İzmir balıkçılığına önemli darbe vuracaktır. Ama her şeyden önemlisi, İstanbul ve Ankara’ya ihanet edenler şimdi gözlerini Ege kıyılarına ve İzmir’e dikmişlerdir. İzmir’e Sahip Çık Platformu olarak bugünkü keşfin bilimsel değerler esas alınarak yapılacağına inanıyor ve bunu umuyor; tüm yurttaşları doğa, kültür ve tarih talanına karşı kentimizin geleceği için mücadele vermeye davet ediyoruz" diye konuştu.
YORUMLAR