CHP İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan, cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmaları durumunda basında yapılacak yenilikleri anlattı. Mevcut düzende gazetecilerin üzerinde oluşturulan baskıdan, gazeteciliğin değersizleştirilmesinden bahseden Özkan, “Gazetecilik cami avlusuna terk edilmiş bir çocuk gibi muamale görüyor. İktidarımızda asla öyle bir şey olmayacak. Gazetecilik, kadim bir meslektir. Bu, mesleğin mensuplarına da hak ettikleri her türlü olanağı sağlayacağız” diye konuştu.
“YEREL MEDYAYI GÜÇLENDİRECEĞİZ”
Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması durumunda mevcut basın kanununun değiştirileceğini dile getiren Özkan, “İktidara geldiğimizde bu yasayı mutlaka değiştireceğiz. Avrupa basın şartını Türkiye’de uygulamaya koyacağız. Örgütlenme özgürlüğü getireceğiz. Sermaya piyasasının devletten ihale ilişkisini keseceğiz. Yerel medyaya yerel kent rantından pay verceğiz. Onları güçlendireceğiz” dedi.
“GAZETECİNİN OLMADIĞI YERDE ÖZGÜRLÜK OLMAZ”
Türkiye’de gazeteciler için bugünün aksine özgür bir ortam yaratılacağını söyşeyen Özkan, “Gazeteci, yazdıklarından dolayı cezaevine girmeyecek. Basın meslek kanunu çıkartacağız. Gazetecinin olmadığı yerde özgürlük olmaz. gazetecilik toplumun akciğeri gibidir. Eğer onu ordan söker alırsanız, toplum oksijensiz kalır ve ölür” ifadelerini kullandı.
Ayrıca Özkan sözlerine şu ifadeleri de ekledi:
“Biz gazeteciliği besleyeceğiz, büyüteceğiz ki parlamento dış denetim organı olarak gazetecilik hem denetlesin hem de toplumun akciğeri olarak nefes almasını, özgürlük alanlarının gelişmesini sağlasın. Biz kimsenin özgürlük alanına müdahele etmeyeceğiz ama herkesin özgürlük alanını genişletmeye, onların özgürce kendilerin ifade edebileceleri, özgürce protesto içinde bulunabilecekleri bir düzen yaratmaya gayret gösrereceğiz. Basın meslek ilkeleri noktasında kimin gazeteci olacağını yasada örgütlerle birlikte tayin edeceğiz. Kimin gazetecilik yaptığına örgütler karar verecek. Basın kartlarını basın meslek örgütleri dağıtacak. Devletin gazetecisi olmak yok. Devletin gazeteciliği bitti. Şimdi milletin gazeteciliği başlayacak.”
“YARGI SİYASETÇİNİN ŞOV ALANI OLAMAZ”
Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Kemal Kılıçdaroğlu’nun kazanması durumunda AK Parti iktidarında adı yolsuzluğa karışanların yargılanacağı vaat ediliyor. Bu yargılamaların halka canlı olarak ulaştırılabilmesi için TRT Yargı kanalının kurulup kurulmayacağıyla ilgili soruya cevap vere Özkan, “Biz yargılamaların canlı verilmesinden yanayız. Millet de görsün izlesin ama buna yargı karar verir, biz karar veremeyiz” dedi.
Yargının siyasetçinin şov alanı olamayacağını da söyleyen Özkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yargı siyasetçinin şov alanı olamaz. Yargı siyasetçiye ‘Bunu yayınla.’ diyemez. Yargı, bunu gerekli görüyorsa yapar , görmüyorsa yapmaz. Boynumuz kıldan ince. Çünkü biz subjektif düşünüyoruz. Yargı objektif düşünmek zorunda. Bizim subjektif değerlerimiz olabilir ancak yargının olamaz. O nedenle yargı ne yapacağına kendi karar verir. Biz yargıya müdahil olmayız. Ama ben isterim ki bütün yargılamalar canlı yayınlansın.”
“BU SEÇİM CHP’DEN KİMSEYE OY YOK”
Kendisine Türkiye İşçi Partisi’yle (TİP) ilgili ne düşündüğü sorulan Özkan şöyle konuştu:
“Ben TİP’teki arkadaşlarımı çok seviyorum. Müthiş, çok yetenekliler. Ama bu seçim CHP’den kimseye gideck oy yok maalesef. Neden? Çünkü biz milletvekili sayısında 330’un üzerine çıkmalıyız. Anayasayı değiştirebilme yeteneğini kendi elimizde tutmalıyız ki Türkiye’yi 2 – 3 yıl içinde güçlendirilmiş parlamenter sisteme taşıyalım. O nedenle arkadaşlara başarılar diliyorum ama CHP’nin kimseye verecek ödünç oyu yoktur. Biz her yerde CHP’ye oy istiyoruz.”
YORUMLAR