Parkinsonun erkeklerde daha yaygın olarak görüldüğünü söyleyen İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr.Tülay KURT İNCESU, hastalığa neden olan pek çok genetik ve çevresel faktörün olduğunu, tarım ilaçlarına maruz kalmak ve kuyu suyu kullanımının da, bu rahatsızlıkta önemli yer tutan çevresel etkiler arasında yer aldığını ifade etti.
1817'de James Parkinson tarafından “titrek felç” olarak tanımlanan Parkinson hastalığında şikayetler;
PARKİNSON VARSA, BAĞIMLILIK YOK…
Parkinson hastalığının en kötü taraflarından biri de; yakalanmamak için alınabilecek bir önlemin olmaması. Hücre azalması yüzde 70-80 seviyesine geldikten sonra klinik bulgular ortaya çıkıyor. Yani tanı konulmadan önce hastalık çoktan başlamış oluyor. Kök hücre tedavileri gibi yapılan bir grup ileri çalışmanın var olduğunu söyleyen Prof. Dr. İncesu, henüz bu çalışmaların kullanılabilir durumda olmadığını, ilaç, iğne, beyine pil takma, fizik tedavi gibi yöntemlerle, hastaları normal yaşamını sürdürecek bir seviyeye getirmeye çalıştıklarını ifade etti. Fakat ne yazık ki henüz; hastalığı saptanan aşamada durduracak veya hücrelerin yeniden canlanmasını sağlayacak bir yöntem bulunamadı.
Parkinson hastalığının stres ve sigara kullanımı ile ilgili tespit edilmiş bir ilintisinin bulunmadığını da söyleyen İncesu, bu hastalarda tutulan bölgenin özelliğinden ötürü bağımlılığın gelişmediğini, Parkinson hastalığına yakalanacak kişilerin bu nedenle gençliklerinde sigara içmeyi tercih etmediklerini dile getirdi.
YORUMLAR