Okullar açılırken engelli çocukların ötekileştirildiğine, bazı velilerce sınıflarda istenilmediğine ilişkin şikayetlerde artıyor.Türkiye Sakatlar Derneği İzmir Şubesi Başkanı Psikolog İlknur Peder”ayrımcılıkla mücadele edebilmek için öğretmen ve velilerin bilinçli olması çok önemlidir. Bu süreç doğru işlerse engelli çocukların okullara adaptasyonu hızlı gelişir. Ayrıca sınıflardaki engelli öğrenci arkadaşlarına iletişim becerisi ve empati kazandırır. Bazı ön yargıları erken yaşta aşar” dedi.
Türkiye’nin BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne imza attığını, buradaki önceliğin ise eğitim olduğunu vurgulayan Türkiye Sakatlar Derneği İzmir Şubesi Başkanı Psikolog İlknur Peder şunları söyledi “okullarımızda, sınıflarımızda engelli çocuklara yönelik uzman, altyapı eksikliği var. Tuvaletler, merdivenler, rampalar, engelli asansörü gibi sorunlarımızı çözmemiz gerekiyor. Engelli çocukların okullara devam etme oranını böylelikle artırabiliriz. Ülkemizde Engelli çocukların yüzde 62’sinin liseyi tamamlamadan eğitim sisteminden çıktığına ilişkin veriler bulunuyor.”
BAZI VELİLER SINIFLARDA ENGELLİ ÇOCUK İSTEMİYOR
TSD İzmir Şubesi Başkanı Psikolog İlknur Peder bazı okullarda velilerin engelli öğrenci istemediklerine ilişkin şikayetlerin geldiğini de vurgulayarak “ engelli çocuklarımızın okula adaptasyonu. Daha doğrusu velilerin engelli çocuklara adaptasyonu da denebilir. Maalesef hala bir çok anne babayı çocuklarının sınıflarında engelli, özelgereksinimli bir çocuğun bulunması oldukça rahatsız edebiliyor. Anne babalar sınıfta engelli çocuk bulunduğu takdirde kendi çocuklarının ders motivasyonunu olumsuz etkileyebileceğini yada çocuklarında olumsuz davranışlar meydana gelmesine yol açabileceğini düşünerek tedirgin olabiliyorlar. Oysa bu çoğu zaman endişelenilmesi gereken bir durum değil tam tersine çocukların farklılıkları gözlemleyebilmesine, farklı özellikleri bulunan bireylerle iletişim becerisini geliştirmesine, empati yeteneğinin kazanılmasına katkı sağlayan olumlu bir durum. Özel gereksinimi bulunan çocuğun ihtiyaçlarına yönelik koşullar ( fiziki,sosyal vb. ) sağlandığı takdirde engeli bulunan bulunmayan tüm çocuklarımızın bir arada eğitim alması, teneffüste birlikte oyun oynaması, birlikte etkinliklere katılmaları çocuklarımızı geliştiren zenginleştiren bir durum.Zaten çocuklar için bu pek de sorun teşkil etmiyor onlar birlikteliğin tadını çıkartırken yardımlaşmayı da gayet güzel başarıyorlar. Engeli bulunan ve herhangi bir engeli bulunmayan çocukların bir arada eğitim almasına uyum sağlamakta zorlanan genellikle yetişkinler oluyor.”
ÖN YARGILARDAN KURTULMALYIZ
Psikolog İlknur Peder, ülkemizde engellilere yönelik bazı önyargıların bulunduğunu öne sürerek “yaş aldıkça zihnimizde oluşan kalıplarımız , önyargılarımız bizi alışageldiğimiz klişelerin dışına çıkmakta zorlar ve tedirgin eder. Maalesef biz yetişkinlerin zihinsel kalıpları engelli – engelli olmayan tüm çocuklarımızın gelişim yolculuğuna sekte vurabiliyor. Engelli çocuklarımızın eğitimine ruhsal gelişimine yeni sosyal engeller oluşturabiliyor. Ayrımcılığı tetikleyen her davranışı ancak eğitimle, toplumu bilinçlendirmekle çözebiliriz.
YORUMLAR