İstanbul Teknik Üniversitesi'nde (İTÜ) öğretim üyesi Celal Şengör'ün bir öğrencisine uyguladığı cinsel tacizi övünerek anlattığı görüntüler geçtiğimiz hafta ortaya çıkmıştı. Akademi çevresinde ve öğrenciler arasında Şengör'ün demeçleri büyük tepki toplarken bugün üniversite öğrencileri İTÜ'nün Ayazağa Kampüsü önünde bir araya geldi.
İTÜ Öğrencileri Şengör'ün tacizci yaklaşımına ilişkin kaleme aldıkları dilekçeyi Rektörlük'e teslim ettikten sonra kampüs önünde farklı üniversitelerden Kadın Dayanışma Komiteleri bir araya gelerek bir açıklama yaptı.
Öğrenciler adına yapılan açıklamada taleplerinin, Şengör'ün akademiyle bağının koparılması olduğu ifade edilerek şöyle denildi:
"Celal Şengör, temsil ettiği anlayış ve profiliyle akademiye yapılan sistematik saldırının direkt bir sonucudur. Senelerdir üniversitelerimizin içine sokulmaya çalışılan gericiliğin bugünkü karşılığı akademide taciz, mobbing ve sömürüdür."
Şengör gibi örneklerde "gericiliğin piyasalaşmayla kol kola gittiğini" ifade eden öğrenciler, açıklamalarında "Üniversitelerin sermayeye açılmasını savunan, bilimi değil kârlılığı önceleyen yaklaşım, tüm çirkinliğiyle karşımızda durmaktadır." dedi.
Üniversitenin aydınlanmacı karakterine yapılan saldırıların şiddetini en yakından hissedenlerin kadınlar olduğuna dikkat çeken Kadın Dayanışma Komiteleri üyesi öğrenciler, Celal Şengör’ün akademide ne ilk ne de son olacağını söylediler.
Öğrencilerine ya da çalışanlarına tacizi normalleştirenlerin, fen edebiyat fakültesinde evrim anlatmayı reddedenlerden güç aldığı ifade eden öğrenciler açıklamlarında "bunca öğrenci barınamazken kampüslere yurt yerine devasa camiler yaptıranlardan güç alıyorlar" dedi. Geçtiğimiz yıllarda İTÜ, yurt altyapılarındaki yetersizliğe karşın kampüste devasa bir cami inşaatına sahne olmuştu.
Öğrenciler açıklamalarında şöyle tamamladılar:
“Bugün örgütlenme ve birarada olma ihtiyacımızı görüyor ve gücümüzü birliğimizi sürekli kılmak için İTÜ'de Kadın Dayanışma Komitesini kuruyoruz. Üniversitelerde kadınların boyun eğmeyeceğini ilan eden, yalnızca okullarımıza dönük değil geleceğimize ve ülkemize dair de sözünü sakınmayan Kadın Dayanışma Komiteleri her üniversitede sayılarını arttırarak yol alıyor. Laik, özgür, eşit bir düzenin bizlerin elleriyle kurulacağını biliyoruz, yan yana olursak kazanabileceğimizi biliyoruz."
YORUMLAR